Mescid-i Aksa'daki Tarihi El Yazması Eserler Onarılıyor

İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'da uzun yıllar boyunca toplanan tarihi el yazması eserler, Yazma Eserleri Koruma ve Onarım Merkezi'nde Filistinli uzmanlar tarafından restore ediliyor.

Mescid-i Aksa'daki merkezde onarılan eserler arasında Kuran-ı Kerim nüshaları, çeşitli belgeler, İslam dünyasının büyük alimlerinden İmam-ı Gazali'ye ait dünyaca ünlü "İhyau-Ulumi'd-din" kitabı ve daha nice eser yer alıyor.

EL YAZMALARI DOĞRU YÖNTEMLERLE KORUNARAK ARAŞTIRMACILARIN YARARINA SUNULABİLİR

Kudüs'teki Yazma Eserleri Koruma ve Onarım Merkezi Başkanı Semr Nemr, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçmişi gelecek nesillerle buluşturmak için el yazmalarını korumaları gerektiğini belirtti.

Merkezin bu konuda eğitim ve araştırmalar düzeyinde ciddi rol üstlendiğinin altını çizen Nemr, el yazmaları ve belgelerin tarih, edebiyat, sosyal bilimler, teoloji ve diğer birçok alandaki araştırmalar için temel kaynaklar olduğunu vurguladı.

Bu kaynakların doğru yöntemlerle muhafaza edilerek araştırmacıların ve öğrencilerin hizmetine sunulabileceğini belirten Nemr, şunları kaydetti:

"El yazmaları ve belgeler, tarihin yanı sıra kültüre ve insanlığa tanıklık ediyor. Bu eserlere sahip çıkmakla hem önceki milletlerin mirasına hem de çeşitli kültürleri korumaya katkı sunuluyor. Aynı zamanda gelecek nesiller bu mirastan yararlanarak çağlar boyunca uygarlığın ve bilginin gelişimini anlama fırsatı bulacak."

Yazma Eserleri Koruma ve Onarım Merkezi, Mescid-i Aksa'nın batı bölümünde yer alan El-Eşrefiye Medresesi binasında faaliyet gösteriyor.

EŞREFİYE MEDRESESİ

Eşrefiye Medresesini, Mescid-i Aksa'daki Kıble Mescidi ve Kubbetüs Sahra'dan sonra üçüncü önemli yapı olarak tanıtan Nemr, medresenin Memlükler döneminde 1470'te inşa edildiğini belirtti.

Nemr, iki katlı Eşrefiye Medresesi ile ilgili şu bilgileri verdi:

"Medrese, Hasan ez-Zahiri tarafından Melik Zahir Hoşkadem'e hediye olarak inşa edildi ancak inşaatı bitmeden önce Hoşkadem vefat etti. Bunun üzerine Zahiri, Eşrefiye Medresesini 1475'te Sultan Eşref Kayıtbay'a hediye etti. Kayıtbay da Eşrefiye Medresesine alimler gönderdi ancak kendisi 1480'de Kudüs'e geldiğinde binayı beğenmediği için yıktırma ve yeniden inşa etme talimatı verdi."

14 UZMAN ÇALIŞIYOR

Medresenin alt katını merkez olarak kullandıklarını, üst katın ise kızların dini eğitimi için ayrıldığını aktaran Nemr, şu an merkezde el yazması eserlerin onarımında uzman 14 kişinin görev yaptığını söyledi.

Onardıkları eserleri birçok yönüyle koruduklarına dikkati çeken Nemr, "El yazmalarını koruma, arşivleme, fotoğrafını çekerek dijital ortama taşıma, hasar görmüş sayfaları ve deri kaplamalarının onarıma işlemleri yapıyoruz. Eski baskı belgelerin de onarımını yapıyoruz." dedi.

Merkezde bugüne kadar yüzlerce eski belge ve onlarca kitabın onarımının tamamlandığını aktaran Nemr, bu çalışmalarla hem Mescid-i Aksa'daki hem de Kudüslülere ait eski belgeleri korumaya katkı sunduklarını ifade etti.

Merkezde onarımı tamamlanarak arşive alınan çoğu belgenin Kudüs Vakıflar Dairesine ait olduğunu vurgulayan Nemr, "Mescid-i Aksa'daki el yazmalarının çoğu Arapça eserler; aralarında Osmanlıca yazılmış bazı eserler de var" dedi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.