Kur'ân-ı Kerim Kitabeti ve Hat Yarışması Sonuçlandı

Diyanet İşleri Başkanlığı, Kur’an-ı Kerim yazmaya teşvik etmek ve hat sanatına hizmet etmek amacıyla “Türkiye 1. Uluslararası Kur’an-ı Kerim Kitabeti ve Hat Müsabakası” düzenledi.

Kur’an-ı Kerim’in güzel bir eda ve sada ile usûlüne uygun okunması ve anlaşılmasının yanı sıra güzel bir hüsnü hat ile hatasız kitabeti için çalışma ortaya koyan Diyanet İşleri Başkanlığı, uluslararası düzeyde hat yarışması düzenledi. 22 eser birincilik için yarıştı.

KRİTERLER BELİRLENDİ

Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanlığı tarafından organize edilen yarışmada, metinlerin Resm-i Osman-i nesih hattıyla yazılması istendi. Duhan, Necm, Rahman, Vakıa, Asr, Hümeze, Fil, Kureyş, Maun, Kevser, Kafirun, Nasr, Mesed, İhlas, Felak ve Nas Sureleri yazılacak metinler olarak belirlendi.

22 ESER YARIŞTI

Söz konusu şartlara göre müsabakaya katılan 22 eser Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Hafız Osman Şahin, Sanat tarihçisi Prof. Uğur Derman, Hattatlar, Hüseyin Kutlu, Mehmet Özçay, Katar’dan Ubeyde Salih Elbenki ve Cezayir’den Muhammed Sefarbati’nin oluşturduğu jüri tarafından titizlikle incelendi.

YARIŞMASIN BİRİNCİSİ IRAK'TAN

Yarışmada Irak’tan Hadi Kadhim Nayyef birinci olurken, Filistin’den Ihab İbraheem Ahmed Thabet ikinci, Suriye’den Jouma Hamaher Mohammed üçüncü oldu.

KUR'ÂN-I KERİM YAZACAKLAR

Yarışmada dereceye giren hattatlara Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanlığı ve yarışma jürisi refakatında Kur’an-ı Kerim yazdırılacak.

Kaynak: Diyanet

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.