Kovid-19'u Basite Aldım, Bedeli Ağır Oldu

Yakalandığı Kovid-19'u zorlu bir sürecin ardından yenen Yusuf Güler, yaşadıklarını, "Arkadaşlarımıza ve çevredeki insanlara bu hastalığı basite almamalarını öneriyorum. Ben Kovid-19'u basite aldım, bedeli ağır oldu" sözleriyle anlattı.

Samsun'da yakalandığı yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenen Yusuf Güler, hastalık süresince yaşadıklarını anlattı.

Yaklaşık 3 ay önce göğüs, sırt ve baş ağrısı şikayetleri üzerine yaptırdığı Kovid-19 testi pozitif çıkan 42 yaşındaki Güler, bir süre evde tedavi gördü.

Şikayetlerinin devam etmesi ve durumunun kötüleşmesi üzerine Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Güler, 10 gün de hastanede yattı.

Tedavisinin ardından taburcu edilen Güler, bir süre daha evinde dinlendikten sonra iyileşerek çalışmaya başladı.

Gülsan Sanayi Sitesi'nde oto bakım servisi bulunan Yusuf Güler, ilk testinin negatif çıktığını, ağrılarının artması üzerine yaptırdığı ikinci testin ise pozitif olduğunu söyledi.

Sanayide çalıştıkları için kendilerine bulaşmayacağı düşüncesiyle Kovid-19'u hafife aldıklarını dile getiren Güler, "Hastalık sürecinin 10 gününü hastanede, 10 gününü ise evde izole şekilde geçirdim. Dolayısıyla iş yerimiz de kapalı kaldı. Arkadaşlarımıza ve çevredeki insanlara bu hastalığı basite almamalarını öneriyorum. Ben Kovid-19'u basite aldım, bedeli ağır oldu." dedi.

Hastane sürecinde ilk 3 gün uygulanan tedavilere cevap vermediğini belirten Güler, nefes darlığı, göğüs sırt ve baş ağrısı, terleme ile geçen günlerin ardından tedaviye cevap vermeye başladığını anlattı.

Belirti olduğunda zaman geçirmeden sağlık birimlerine gidip test yaptırılması gerektiğini vurgulayan Güler, "Sizin bünyeniz bu hastalığı kaldırabilir fakat bünyesi kaldırmayan insanlar da var. Bu hastalığı o kişilere bulaştırdığınızda o insanın hayatına neden olabilirsiniz. O yüzden çok dikkat edilip önlem alınması gereken bir süreç." diye konuştu.

"Sırası gelen herkesin aşısını olmasını tavsiye ediyorum"

Güler, Kovid-19'a ailece yakalandıklarına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çocuklarım yaşadı, ailem yaşadı. Onlara ben sebep oldum diye korku yaşadım. Kardeşlerime, anneme, babama gittim, bunun da korkusu vardı. Acaba anneme, babama bilmeden hastalığı bulaştırdım mı? Hastaneden çıktıktan sonra yaklaşık 2 ay büyüklerimizin yanına mümkün olduğu kadar yaklaşmadım. Uzaktan görüştüm hepsiyle. Eve misafir davet etmedim ve bir başkasına da gitmedim. Hastaneden çıktıktan sonra iyileştim diyerek insanlarla irtibat kurmadım. Çünkü bunun bedelini yaşayan bilir, yaşamayan bilemez."

Kovid-19'u yaşadığı için antikor kazandıklarını ve belli bir süre içinde Kovid-19 aşısı olamadıklarına dikkati çeken Güler, "İnsanların yaşamadan tedbirini alıp aşısını olması gerekiyor. Sadece şahıs olarak düşünülmemesi gerekiyor. Ailelerimizde yaşlı insanlar var, kronik hastalığı olan kişiler var. Kovid-19'u atlatmış biri olarak sırası gelen herkesin aşısını olmasını tavsiye ediyorum. Çevremizdeki insanlara bunu sürekli tavsiye ediyoruz." diye konuştu.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.