Köle Adası’ndaki Tek Cami İçin Türkiye’ye Çağrı

Senegal’in başkenti Dakar yakınlarında yer alan ve her köşesinde Batılıların köle ticareti izlerini taşıyan Goree Adası Türkiye'den yardım bekliyor.

Ülkenin en eski yapılarından biri olan, 1822’de inşa edilen ve adadaki Müslümanların tek ibadet yeri Goree Camisi, adanın Dakar'a nazır sahil kısmında yer alıyor.

Ada sakinleri, halkın ibadet ihtiyacına kafi gelmeyen bu tarihi yapının Türk mimarisiyle buluşturularak büyütülmesini ve adadaki sembol yapılar arasında yer almasını Türkiye'den talep ediyor.

“BİZE ANCAK TÜRKİYE YARDIM EDER”

Türkiye’nin Dakar Büyükelçisi Nihat Civaner, ada sakinlerinin yoğun talebi üzerine sorunu yerinde tespit etmek için buraya geldiğini belirtti.

Civaner, Türkiye’nin her yıl adada kurban faaliyeti yapan tek ülke olmasından dolayı halk nezdinde “bize ancak Türkiye yardım eder” konumuna geldiğine işaret etti.

Goree halkının caminin artık cemaatle namaz kılmak için dar geldiği ve büyütülmesi için büyükelçilikten yoğun talepte bulunduğunu söyleyen Civaner, “Türkiye hiçbir zaman Afrika insanının isteklerine kayıtsız kalmamıştır.” dedi.

Civaner, Köle ticareti nedeniyle tarihte çok acılara sahne olmuş Goree Adası’nın ve o acıları bugün kalplerinde taşıyan Goreelilerin bağrına su serpmek için Türkiye’nin bu camiyi restore ettirip, büyütmek için elinden gelen çabayı göstereceğine inandığını vurguladı.

“CAMİ İBADET İHTİYACINI TAM KARŞILAMIYOR”

Caminin ibadet ihtiyacını tam karşılamadığına dikkati çeken Büyükelçi Civaner, şunları kaydetti:

“Maddi imkansızlıklar nedeniyle kadın ve erkek bölümleri tam ayrılmadığından özellikle cuma günlerinde herkes aynı yerde namaz kılmak zorunda kalıyor. İmam buranın genişletilmesi ve mümkünse çocuklara Kur'an öğretimi yapılması için caminin yanına bir külliyenin ek olarak yapılması talebinde bulundu. Camiyi ziyaret ettim, mimarisinin elden geçirilmesi gerekiyor. Tuvaletler ve abdestlikler hijyen kurallarına uygun değil, yeniden yapılması lazım.”

Goree Adası’nın UNESCO tarafından dünya mirası listesine alındığını belirten Civaner, adanın tarihi öneminden dolayı çok ziyaretçi alan bir yer olduğunu vurguladı.

Civaner, “Burası dünyanın her yerinden turist alan bir ada. Cami böylesine önemli bir adaya yakışır şekilde Türk mimarisinin incelikleriyle restore edilip genişletilebilir. Bu çalışma hem ibadet için halka hizmet olur hem de gelenlere Türkiye’nin yardımseverliğini gösteren bir sembol olur.” dedi.

Türkiye’nin Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) vasıtasıyla gerekli izinleri aldıktan sonra adaya yakışır şekilde restorasyon ve inşa çalışması yapabileceğine işaret eden Civaner, yapılacak işin çok fazla maliyet gerektirmediğini söyledi.

“ADADA İSLAMİ EĞİTİM VEREBİLECEĞİMİZ BİR MEDRESE YOK”

Goree Camisi imamı İsa Ba da adadaki tek ibadet yerinin orijinalinde ev olarak inşa edildiğini hatırlattı.

Daha sonra Müslüman olmayan sahibinin burayı cami olarak kullanılması için adadaki Müslümanlara bağışlandığını ifade eden Ba, “Ada halkı olarak bizim rüyamız bu küçük caminin bize yetecek hale getirilmesi.” ifadesini kullandı.

İmam Ba, özellikle cuma günleri cemaatin kalabalık olmasından dolayı namaz kılınacak yer sıkıntısı yaşandığına dikkati çekerek, “Erkek ve kadın iç içe namaz kılmak zorunda kalıyoruz. Adada çocuklarımıza İslami eğitim verebileceğimiz bir medresemiz yok. Gelecek nesillerimiz Allah’ı ve İslam’ı bu medreseler vasıtasıyla tanıyacak.” dedi.

YAĞMUR YAĞDIĞINDA ÇATIDAN SU DAMLIYOR

Ba, yağmur yağdığında çatıdan caminin içine su damladığını belirterek, ayrıca caminin tek tuvaleti olduğunu, erkek ve kadınların aynı tuvaleti kullanmak zorunda kaldığını vurguladı. Ba, şöyle devam etti:

“Caminin morgu olmadığından birisi vefat ettiği zaman Dakar'a götürüyoruz. Allah, Türkiye’yi buraya getirdi. Eğer buraya yardım ederseniz bütün dünyaya yardım etmiş sayılırsınız çünkü bu ada dünya mirası listesinde yer alıyor. Türkiye ihtiyaç anında Senegal’den yardımını esirgemeyen bir ülke.”

“TÜRKİYE’NİN BURADA YAPACAĞI ÇALIŞMA ADAYA PRESTİJ KAZANDIRACAKTIR”

Öte yandan cami cemaatinden Muhammed Lamin Gueye de köle adasındaki kadın ve kız çocuklarının cuma günü dışında camiye gelemediklerini kaydetti.

Gueye, özellikle Cuma günü adaya gelen ziyaretçi sayısının fazlalığından dolayı camide namaz kılmakta zorlandıklarını anlattı. Cami cemaatinden İbrahim Thiam da Senegal yönetiminin böyle bir isteği makul karşılayacağına inancını dile getirdi.

Thiam, Türkiye'nin buraya yapacağı yardımın ada halkı tarafından büyük memnuniyetle karşılanacağını belirterek, “Türkiye’nin burada yapacağı çalışma adaya prestij kazandıracaktır.” diye konuştu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.