Kerem, Sehâ ve Semâhat Nedir?

Kerem, sehâ ve semâhat nedir? Abdullah Sert Hocaefendi, Şifa-i Şerif eserinden kerem, sehâ ve semâhat terimlerinin mânalarını okuyor.

KEREM, SEHÂ VE SEMÂHAT NEDİR?

Cömertlik (kerem) ile iyilikseverlik (sehâ), bir de eliaçıklık (semâhat) terimlerin mânaları birbirine yakındır. Fakat bazı âlimler bunlar arasında ince farklar olduğunu söylemiştir. Buna göre:

Kerem Nedir?

Kerem (cömertlik); çok önemli ve faydalı yerlere gönül rızâsıyla vermek, harcamak anlamındadır. Buna, bir şeye kul köle olmaktan kurtulma anlamında hürriyet de denir; cömertlik, pintiliğin zıddıdır.

Burada sözü edilen “hürriyet”, cimriliğin esâretinden kurtulmak demektir. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz: “Altın, gümüş, kumaş ve abâya kul olanlar helâk oldular.” (Buhârî, Cihâd 70, nr. 2886-87, Rikãk 10, nr. 6435.)  hadisiyle işte bu esâreti anlatmıştır.

Semâhat Nedir?

Semâhat (eliaçıklık); Başkasından alacağı bir şeyden gönül rızâsıyla vazgeçmek anlamındadır. Geçimsizliğin zıddıdır.

Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem, “Alışverişte ve borcunu istemekte kolaylık gösteren kimseye Allah rahmet etsin.” (Buhârî, Büyû‘ 16, nr. 2076.) hadisiyle bu durumu anlatmıştır. Burada ayrıca: “Yumuşak ve müsâmahalı ol ki, Allah da sana öyle davransın.” (Ahmed ibni Hanbel, Müsned, I, 248.) hadisini hatırlamalıdır.

Sehâ Nedir?

Sehâ; kolayca infâk etmek ve beğenilip takdir edilmeyen davranışlardan kaçınmak demektir. Bunun bir adı da “cûd”dur. Cimriliğin zıddıdır.

“Yok” Demezdi

Cömertlik lütufkârlık, iyilikseverlik, eliaçıklık bakımlarından kimse Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellemin dengi olamaz ve onunla boy ölçüşemez. Allah’ın Elçisi’ni tanıyan herkes böyle söylemiştir.

Câbir ibni Abdillah radıyallahu anhümâ şöyle demiştir:

” «Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemden bir şey istendiği zaman aslâ ‘yok’ demezdi.” (Buhârî, Edeb 39, nr. 6034)

Bu hadisi Enes ibni Mâlik ve Sehl ibni Sa‘d (v. 91/710) radıyallahu anhümâ da rivâyet etmiştir.

Abdullah ibni Abbâs radıyallahu anhümâ şöyle demiştir:

“Resûllullah sallallahu aleyhi ve sellem, insanların en cömerdi idi.

Onun en cömert olduğu anlar da Ramazanda Cebrâil’in, kendisi ile buluştuğu zamanlardı. Cebrâil aleyhisselâm, ramazanın her gecesinde Resûl-i Ekrem ile buluşur, karşılıklı olarak birbirlerine Kur’an okurlardı. Bundan dolayı Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Cebrâil ile buluştuğunda, esmek için engel tanımayan bereketli rüzgârdan daha cömert davranırdı.” (Buhârî, Savm 7, nr. 1902, Menâkıb 23, nr. Bed’ul-halk 6, nr. 3220, Fezâilü’l-Kur’ân 7, nr. 4997)

Kaynak: Kadı İyaz, Şifa-i Şerif

İslam ve İhsan

DİNİMİZDE İYİLİK VE YARDIMSEVERLİĞİN ÖNEMİ

Dinimizde İyilik ve Yardımseverliğin Önemi

İYİLİK İLE İLGİLİ HİKAYE

İyilik ile ilgili Hikaye

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.