Katil İsrail'in Gazze'ye Saldırılarında 3 Bin 648'i Çocuk 8 Bin 796 Kişi Öldü

Katil İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında ölenlerin sayısı son 24 saatte 271 artarak 3 bin 648'i çocuk olmak üzere 8 bin 796'ya yükseldi.

Katil İsrail, ateşkes çağrılarına rağmen Gazze’ye yönelik saldırılarını şiddetlendirerek artırmaya devam ediyor. 

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, Şifa Hastanesi önünde düzenlediği basın toplantısında, katil İsrail'in devam eden saldırılarına ilişkin bilgi verdi.

Kudra, katil İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'de düzenlediği saldırılarda öldürülenlerin sayısının 3 bin 648'si çocuk, 2 bin 290'ı kadın olmak üzere 8 bin 796'ya, yaralananların sayısının ise 22 bin 219'a yükseldiğini söyledi.

"Katil İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırı sırasında Filistinli ailelere yönelik katliamların sayısı 950'ye yükseldi." diyen Kudra, ayrıca saldırıların başlamasından bu yana 2 bin 30 kişinin enkaz altında olduğuna ilişkin ihbar aldıklarını aktardı.

Kudra, katil İsrail saldırılarında 132 sağlık personelinin hayatını kaybettiğini, hedef alınan 25 ambulansın kullanılmaz hale geldiğini belirtti.

Katil İsrail'in kasıtlı olarak 58 sağlık kuruluşunu hedef aldığına dikkati çeken Kudra, saldırılar ve kullanılan yakıtın tükenmesi nedeniyle 16 hastane ile 32 birinci basamak sağlık merkezinin hizmet dışı kaldığı bilgisini paylaştı.

BM İnsan Hakları Direktörü Mokhiber: Gözlerimizin önünde soykırım işleniyor"

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği New York Ofisi Direktörü Craig Mokhiber, Gazze'de olanlarla ilgili "Gözlerimizin önünde bir soykırımın işlendiğine şahit oluyoruz ve çalıştığımız kuruluş bunu durdurmak için aciz duruyor." değerlendirmesinde bulundu.

BM Genel Sekreteri Guterres'in katil İsrail'in Cibaliya Mülteci Kampı'na yönelik hava saldırısı karşısında dehşete düştüğü ve tüm sivillerin öldürülmesini kınadığı bildirildi.

Mısır'ın Refah Sınır Kapısı, Gazze'deki ağır yaralıların tahliyesi için açıldı

Abluka altındaki Gazze sınırındaki Refah Sınır Kapısı, katil İsrail saldırıları nedeniyle bölgedeki ağır yaralıların Mısır'a geçişi için açıldı.

Katil İsrail'in saldırılarını aralıksız sürdürdüğü abluka altındaki Gazze Şeridi’ndeki ağır yaralı Filistinlilerin, tedavi edilmek üzere Mısır'a nakline başlandı.

Mısır ve Gazze Şeridi arasındaki Refah Sınır Kapısı Medya Direktörü Vail Ebu Muhsin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Refah Sınır Kapısı'nın açılmasıyla yaralıları taşıyan 5 ambulansın Mısır'a doğru yola çıktığını söyledi.

Ebu Muhsin, Mısır'da tedavi görmesi için nakli yapılacak yaralı Filistinli sayısının 81 olacağını ifade etti.

Abluka altındaki bölgeye insani yardım malzemesi taşımak üzere Mısır'da bekleyen bazı tırlar da sınır kapısının açılmasının ardından Gazze'ye geçti.

Refah Sınır Kapısı, İsrail saldırıları nedeniyle bölgedeki ağır yaralıların ve yabancıların Mısır'a geçişi için açıldı.

Mısır ve Gazze Şeridi arasındaki Refah Sınır Kapısı Medya Direktörü Vail Ebu Muhsin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Refah Sınır Kapısı üzerinden Gazze’den ayrılanlara ilişkin bilgi verdi.

Muhsin, “6 otobüsle Mısır’a giden yabancı pasaport sahibi yolcuların sayısı 335’e çıktı. 76 yaralı da refakatçileriyle birlikte ambulanslarla Mısır’a geçti.” dedi.

Yaralıların geçişine ilişkin Muhsin, bu kişilerin pasaport kullanmadığını ve kimlik kartı ile Mısır’a geçtiklerini söyledi.

Muhsin, katil İsrail makamlarının, saldırılarda yaralananların kimlik kartlarıyla Gazze’den Mısır’a geçmesine izin verdiğini belirtti.

Vail Ebu Muhsin ayrıca yardım taşıyan 51 tırın Gazze Şeridi’ne ulaştığını da sözlerine ekledi.

Mısır: Gazze'deki yaralılardan ilk grup Refah Sınır Kapısı'ndan ülkeye giriş yaptı

Mısır Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Refah Sınır Kapısı üzerinden Gazze'den Mısır'a giriş yapan yaralılar hakkında bilgi verildi.

Açıklamada, "Gazze'deki olaylarda yaralanan Filistinli kardeşlerimizden ilk grubu Refah Sınır Kapısı'nda karşılandık." ifadelerine yer verildi.

Yaralıların tümünün Kuzey Sina kentindeki donanımlı hastanelere nakledilmeye başlandığı kaydedildi.

Gazze'den getirilen yaralıların olduğu ilk grupta toplamda kaç kişinin bulunduğuna ilişkin bilgi verilmezken, bunlardan 117'sinin yabancı uyruklu olduğu kaydedildi.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Gazze'deki İngiliz vatandaşlarından ilk grubun, Refah Sınır Kapısı üzerinden Mısır'a geçtiğini duyurdu.

Bakanlık, X sosyal medya platformu üzerinden yaptığı açıklamada, Refah Sınır Kapısı üzerinden Mısır'a geçen vatandaşlara destek sağlamak üzere İngiliz ekiplerin sahada olduğu belirtildi.

Açıklamada, "Gazze'ye hayati yardımların girmesine ve daha fazla İngiliz vatandaşının güvenli şekilde çıkış yapmasına imkan verecek şekilde sınır kapısının yeniden açılmasının sağlanması için ortaklarımızla çalışmaya devam edeceğiz." ifadesi kullanıldı.

Refah Sınır Kapısı'ndan geçişin, belirli yabancı uyruklu grupların ve ağır yaralıların çıkışına izin vermek üzere kontrollü ve zaman sınırlı sürelerle açık olacağına işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Mısırlı ve katil İsrailli yetkililerle Gazze'den ayrılmak isteyen İngiliz vatandaşlarının listesi üzerinde anlaşmaya vardık. Yardım sağlayabilmemiz için listede yer alanların geçidi ne zaman kullanabilecekleri konusunda önceden bilgilendirileceğiz.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.