TEFEKKÜR

İslâm Alimleri, İlim Medeniyetinin Temelidir

Özellikle 20. ve 21.yüzyılda İslâm'ı kötülemek, imajını zedelemek için İslâm'ın bilimle ters düşen ve İslâm'ın bilimsel keşiflerin önünü kapayarak toplumun geli

Ölümün Renkleri ve Anlamları

Ölmeden önce ölmenin nasıl gerçekleşir? Ölümün rengi olur mu? Sufilere göre ölümün dört rengi.

Aklını Kullananlar İçin İbretler Var!

Yaz geldi. Sıcağı düşünün... Sonra denizlerin diplerinden, ormanlardaki yapraklara kadar, Güneş enerjisiyle yaşayan canlıları... Daha sonra Dünya'ya, Güneş'in u

İleride 'keşke' Dememek İçin Bugün Neler Yapmalıyız?

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi, ileride keşke dememek için bugün neler yapmamız gerektiğini anlatıyor.

“Allah” Deyince Aklınıza Ne Geliyor?

İnsan için Cenâb-ı Hakk’ın Zât’ını idrâk etmek mümkün değildir. Zira beşerî ilmin yolu, havâss-ı hamse/beş duyu, akıl ve kalptir. Bütün bu idrak kâbiliyetlerini

Kalplere Şifâ Ziyaret

İnsan düşünmeli ki: Ne dünyada kaçacak yer var, ne kabirde, ne de mahşerde!.. Öyleyse; «Allâh’a koşun!» (ez-Zâriyât, 50) emrine uyarak, O’nun huzûruna koşmalı,

'gözün Zekatı' Kainatı Tefekkür Etmektir

Göz… Her an binlerce işlemin gerçekleştiği, insan vücudunun ücreleri  yenilenemeyen tek bölgesi... Bu yüzden; neye nasıl baktığına çok dikkat etmeli insan. Gözü

Yoksulların Gözyaşları Bize Neler Anlatır?

Şeyh Sâdî-i Şîrâzî, bir mü’minin sahip olması gereken kalbî derinlik ve inceliği bir hikâye ile anlatıyor.

Nasa İstanbul Boğazı'ndaki Renk Değişimini Açıkladı

Geçtiğimiz günlerde İstanbul Boğazı'nın turkuaz rengine bürünmesi dikkat çekmişti. Oluşan manzara birçok kişinin hoşuna gitse de sebebi bir türlü anlaşılamamışt

Kimin Tarafındayız?

Mühim olan hangi tarafta olduğumuz? Bu dünyadaki amellerimiz tartılırken “yemîn ashâbı”ndan mı, “şimâl ashâbı”ndan mı? Yani kitabımız sağ tarafımızdan ve önümüz

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.