RÖPORTAJ

Kalp Nasıl Mutmain Olur?

Psikiyatrist-Yazar Kemal Sayar, Altınoluk dergisinin Temmuz 2019 sayısında; Mutmain bir kalbe nasıl ulaşabileceğini, anlam arayışında neden yavaşlamamız gerekti

Asırlık Çınar Ana

Ayşe Muhsine Hanım doksan küsur yaşını geride bırakmış. Melek Engin Aktemur’un kendisiyle yaptığı röportaj eski insanların hayat tarzını gözler önüne seriyor, “

Peygamberlerin Çocuk Eğitiminde Üç Ortak Özelliği

Pedagog Hatice Kübra Tongar ile "çocuk eğitimi" üzerine konuştuk.

Hüdayi Vakfı Hangi Hizmetleri Yapıyor?

Altınoluk dergisinin 399. sayısında Aziz Mahmûd Hüdayi Vakfı, İnsanî Yardımdan Sorumlu Genel Müdür Yrd. Serdar Eryılmaz ile Hüdayi Vakfı’nın kuruluşu, verdiği h

Şamanist'ti Müslüman Oldu

Moğolistanlı bir genç kız ibretlerle dolu hayatının ardından İslam’la şereflendi. Peki nasıl ve Müslüman oldu? Bu hidayet öyküsünden çıkaracağımız dersler neler

Cennete Giden Yol

Cennetin ayakları altına serildiği annelerden olmak için gayret gösteren fedakâr bir annenin kızı için verdiği mücadeleyi konu alan, Halime Demireşik’in kalemin

Allah İçin İki Kişi Bir Araya Gelse, Üçüncülerini Mevlâ Gönderir

Yazar Selman Tan’ın Altınoluk dergisinin Nisan 2019 sayısı için Ahmet Ertaş Ağabey ile hizmet hayatı üzerine yapmış olduğu mülakatı istifadenize sunuyoruz.

Rabbine Şükreden Bir Gönül Doktoru

“Allah’a giden yollar nefesler adedincedir.” düsturunca bir insan, vakıf gönüllü olmaya niyetli ise, hangi mesleği yaparsa yapsın onu hizmete çevirmesini bilip 

Peygamber Efendimizin Şakaları

Peygamber Efendimiz daha çok çocuklara, torunlarına, hanımlarına, fakirlere, yaşlılara ve çevresinde sevgi bekleyen kimselere şakalar yapmıştır. Bu şakaları yap

Bir Hanımın Dillere Destan Hizmeti

Kendini yardıma muhtaç ve fakirlere hizmete adayan Hatice Okur Hanımefendinin dilinden yaptığı hizmetler ve karşılaştığı zorluklar...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.