Osmanlı Tarihi

1750’de Osmanlı’yı Gezen Avukat Guer Ecdâdımızın Kardeşlik Bilincini Anlatıyor

1750 yılında Osmanlı Devleti’nin topraklarını gezen Avukat Guer, seyahatnâmesinde ecdâdımızın kardeşlik mes’ûliyetini 9 maddede hayranlıkla anlatıyor...

Ramazan’da Padişahların Huzur Dersleri

Osmanlılar’da 1759’dan 1924 yılında hilâfetin kaldırılmasına kadar Ramazan ayında padişahın huzurunda tefsir dersleri (huzur dersleri) yapılırdı. 

Çanakkale Zaferinin Sırları - Çanakkale Zaferi Nasıl Kazanıldı?

Türk milletinin varlık mücâdelesinin dönüm noktası olan Çanakkale Savaşı’na ait sözlü edebiyatımızda yer etmiş, toplumsal hafızamızda derin izler bırakmış olan

Çanakkale Savaşı’nın Tarihçesi ve Önemi - Çanakkale Savaşı Kısaca

1. Dünya Savaşı’nda Çanakkale’de yaklaşık 2 yıl süren deniz ve kara savaşları Osmanlı Devleti’nin zaferiyle sonuçlandı. Peki Çanakkale Savaşı ne zaman başladı v

Osmanlı’da Ramazan Gelenekleri

Osmanlı döneminde Ramazan ayı nasıl geçerdi? Osmanlı sarayında ve tebaasında Ramazan âdetleri nelerdi? İşte Osmanlı’da Ramazan gelenekleri...

Yıldırım Beyazıt Kimdir?

Yıldırım Beyazıt kimdir? Haçlıların korkulu rü’yâsı, Niğbolu fâtihi, İklîm-i Rûm Sultanı Yıldırım Beyazıt’ın hayatı...

Aziz Mahmud Hüdâyi Hazretleri'nin Kabul Olunan Duası

Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretleri’nin yaptığı ve herkes tarafından bilenen duâ... Bütün ulemâ ve evliyâ, bu duânın kabûl olduğunu, bu yola mensup olanların denizde

Osman Gazi’nin Oğluna ve Dostlarına Vasiyeti

Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin oğluna ve dostlarına vasiyeti şudur…

Sultan 2. Abdülhamit Kimdir?

Sultan 2. Abdülhamit kimdir? Ulu Hakan, Cennet-Mekân, Büyük devlet adamı Sultan 2. Abdülhamit’in hayatı, dönemi ve yaptıkları...

Osmanlı Devleti Kim Tarafından, Ne Zaman ve Nerede Kuruldu?

Osmanlı Devleti kim tarafından, ne zaman/kaç yılında ve nerede kurulmuştur?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.