Osmanlı Tarihi

Son 20 Yılda Yapılan Arkeolojik Çalışmalar İstanbul'un Tarihini Değiştirecek

Haydarpaşa ve çevresinde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2018'den beri devam eden arkeolojik kazıların yüzde 90'ı tamamlandı.

Bulgaristan'da Osmanlı Yadigarı Ahmet Ağa Camii Müslüman Cemaate İade Edildi

Bulgaristan'ın Veliko Tırnovo iline bağlı Suhindol kasabasında bulunan ve ülkede 1989 yılında sona eren komünizm döneminde devletleştirilmiş tarihi Ahmet Ağa Ca

Kutsal Emanetler İstanbul’a Ne Zaman Getirildi?

Kutsal Emanetler İstanbul’a ne zaman getirildi? Medine’yi yokluklara rağmen müdafaa eden, Kutsal Emanetleri İstanbul’a getirerek, İngilizlerden kurtaran Fahredd

Osmanlı Kuş Sarayları 5 Asırdır Güzelliğini Koruyor

Hem mimari hem insani açıdan estetik bir düşüncenin eseri olarak ortaya konulan yapılar, Osmanlı medeniyetindeki canlılara gösterilen merhametin de bir simgesi

Sultan Abdülmecid Kimdir?

Sultan Abdülmecit kimdir? Sultan Abdülmecit nasıl bir eğitim dönemi geçirdi? Sultan Abdülmecit döneminde neler yaşandı? Sultan Abdülmecit nasıl öldü? Kısaca Sul

Osmanlı’da Kurban Bayramı Gelenekleri

Heyecanla beklediğimiz Kurban Bayramı’nı yaşıyoruz. Arife günü hazırlıklar başladı, bayram namazı kılındı, üzerine farz olanlar kurbanlarını kesti/kestirecek, ç

Sultan Abdülaziz Han Kimdir?

Sultan Abdülaziz Han kimdir? Sultan Abdülaziz döneminde yapılan ıslahatlar ve meydana gelen gelişmeler nelerdir? Sultan Abdülaziz nasıl tahttan indirildi ve nas

İstanbul’un Fethi

İstanbul’u kim fethetti? İstanbul ne zaman fethedildi? İstanbul’un fethi hangi şartlarda gerçekleştirildi? İstanbul’un fethinin sebepleri ve sonuçları nelerdir?

Fatih Sultan Mehmet Kimdir?

Fatih Sultan Mehmet Kimdir? Fatih Sultan Mehmet nasıl biriydi? Fatih Sultan Mehmet nasıl bir şehzadelik dönemi geçirdi ve eğitim hayatı yaşadı? Fatih Sultan Meh

Fatih, Fetih ve Bugüne Mesajlar

Nurten Selma Çevikoğlu, İstanbul’un fethinin seneidevriyesinde Fatih Sultan Mehmet’in şahsiyetini, fethin arka planını, Fatih ve fetih’ten günümüze verilen mesa

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.