Namaz

Peygamber Efendimiz Nasıl Namaz Kılardı?

Namaz hakkında bahsedilen huşû, edeb ve ilâhî vuslat hâli, ulaşılması mümkün olmayan ve beşer tâkatinin çok üzerinde bir husus değildir. Namazdaki ulvî ve lâhût

Hızlı Namaz Kılmak Dinimizce Uygun mu?

Özellikle Teravih Namazı'nda sıkça karşılaşılan bir durum olan 'hızlı namaz kılmak' dinimizce uygun mu? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım anlatıyor.

Namaz Âdâbına Uygun Nasıl Kılınır?

Cenâb-ı Hak, namaz vesîlesiyle günde en az beş defa kuluyla mülâkat istiyor. Bu mülâkatı da mümkün olduğunca câmide ve cemaatle arzu ediyor. Cemaatle kılınan na

Selimiye Camii'nde Sağlıklı İbadet

Edirne Müftülüğünün başlatacağı yeni uygulama kapsamında, Selimiye Camisi'ne çorapsız girilemeyecek.

'cemaatle Namaz' Ayeti Neden Nüzûl Oldu?

 Ebu Hureyre (r.a) cemaatle namaz kılmanın önemini anlatan ayetin nasıl nüzûl olduğunu naklediyor.

Sabah Namazının Önemi

Kendisini sabah namazına uyandırmasın için annesine bir bardak su ile beraber not bırakan çocuk Peygamber Efendimiz'in bir hadis-i şerifini hatırlattı. Yazının

Cemaatle Namaza Devam Etmenin Önemi!

Dr. Murat Kaya, Buharî-i Şerîf hadis derslerinde bu kez "cemaatle namaza devam etme"nin önemine dair Enes -radıyallahu anh-'ın rivayet ettiği bir hadisi şerh ed

Kilisede Namaz Kılınabilir mi?

Geçtiğimiz günlerde, İngiltere'nin başkenti Londra'daki bir kilisede, bir grup Müslüman namaz kılmıştı. Bu da kamuoyunda tartışmalara neden olmuştu. Peki kilise

Bu 'son Namaz'ınız Olsa!..

Güneşin önce kızıl bir renge bürünüp sonra hızlıca gözden kaybolması gibi, her başlangıcın bir sonu vardır. Kimi zaman hazin, kimi zaman sevinçli, kimi zaman be

Namazdaki Hareketlerin Harf Olarak Karşılığı

Bir rekâtta bedenin temel olarak dört pozisyonu vardır. Her biri Arap alfabesinin bir harfinden oluşur ki onlar Allah’ın isminin yazıldığı harflerdir. ‘Elif’ kı

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.