Kur'an ve Tefsir

Bakara Suresinin 57. Ayeti Ne Anlatıyor?

Bakara suresinin 57. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Bakara suresinin 57. ayetini nasıl anlamalıyız? Bakara suresinin 57. ayetinin meali ve tefsiri.

Bakara Suresinin 44. Ayeti Ne Anlatıyor?

Bakara suresinin 44. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Bakara suresi 44. ayette neden “Aklınızı kullanmıyor musunuz?” diye soruluyor? Bakara suresinin 44. ayeti

Bakara Suresinin 32. Ayeti Ne Anlatıyor?

Bakara suresinin 32. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Allah'ı neden, nasıl ve niçin tenzih ediyoruz? Allah’ın hiçbir şeyi hikmetsiz yaratmadığını bildiren Baka

Bakara Suresinin 28. Ayeti Ne Anlatıyor?

Bakara suresinin 28. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Kâinattaki her varlığın Allah’ın varlığına delil olduğunu bildiren Bakara suresinin 28. ayetinin meali ve

Bakara Suresinin 8. Ayeti Ne Anlatıyor?

Bakara suresinin 8. ayeti ne anlatıyor? Bakara suresinin 8. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Münafıkların önemli bir özelliğine vurgu yapan Bakara suresinin 8.

Bakara Suresi 1-5. Ayetler (Elif, Lam, Mim) Ne Anlatıyor?

Bakara suresi 1-5. ayetlerde nelerden söz ediliyor ve üzerinde durulan hususlar nelerdir? Bakara suresi 1-5. ayetlerde anlatılmak istenen nedir? Müminlerin özel

Fatiha Suresi Ne Anlatıyor?

Fatiha suresinde nelerden söz ediliyor ve üzerinde durulan hususlar nelerdir? Fatiha suresinde anlatılmak istenen nedir? Hz. Peygamber’in (s.a.s.) Kur’ân-ı Kerî

Bakara Suresinin 21. Ayeti Ne Anlatıyor?

Bakara suresinin 21. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Sadece Allah’a kulluk edilmesini emreden Bakara suresinin 21. ayetinin meali ve tefsiri.

Fussilet Suresinin Tefsiri

Dr. Adem Ergül Bey, Fussilet sûresinin tefsirini yapıyor.

Oruç Tutamayacak Hale Gelen Kimse Ne Yapmalıdır?

Tutmadığı oruçları kaza etmeden oruç tutamayacak hale gelen kimse ne yapmalıdır?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.