İslam Tarihi

Etbaut Tabiinden Sonraki Devrin Hadis İlmi Yönünden Önemi

Etbaut tabiinden sonraki devrin hadis ilmi yönünden önemi nedir?

İslam Tarihinin En Mutlu Çağı

Asr-ı saadet, yani “mutluluk çağı” diyoruz, Peygamber Efendimizin ve ashâb-ı kirâmın yaşadığı döneme… Acaba neden mutluluk çağıydı, hiç düşündük mü?

Etbaut Tabiin’in Meşhur Muhaddisleri

Etbâu't-tâbiîn devrinde pek çok muhaddis yetişmiştir. Bunlar arasında, sahip oldukları Kur'an ve Fıkıh bilgisiyle haklı olarak “İmam” unvanını ka­zanmış olanlar

Etbau't-tabiin Devrinde Yazılan Hadis Kitapları ve Özellikleri

Etbâu’t-tâbiîn devrinde hadislerin tasnîf edilmeye başlanmasından sonra pek çok hadis kitabının ortaya çıktığı görülür.

Etbâu't-tâbiînin Hadis İlmine Hizmetleri

Etbâu't-tâbiînin, hadis ilmine yaptıkları en büyük hizmet, hadislerin konularına göre tasnifidir. Zira tâbiîler, muhtelif sahabîlerden, yahut çağdaşı olan diğer

Etbaut Tabiin Devrinin Hadis İlmi Yönünden Önemi

Etbaut tabiin devri hadis öğrenme ve rivayetiyle ilgili usûl ve kaidelerin belirdiği ve en mükemmel şekle girdiği bir devir olarak bilinir. Hadis ilmi yönünden

Tâbiîlerin Hadis İlmine Hizmetleri

Tâbiîler, sahabe arasında yaşayan ve sahabe ile çok sıkı münasebeti olan kimselerdi. Bu itibarla tâbiîler de, sahabîlerden işittikleri hadisleri, tıpkı sahabîle

Hutbe Nedir?

Sözlükte “bir topluluk karşısında yapılan etkileyici konuşma” anlamına gelen hutbe, dinî literatürde başta cuma ve bayram namazları olmak üzere belirli ibadetle

Endonezya İslam’ı Nasıl Seçti?

Bugün en çok Müslüman nüfusa sahip ülke olan Endonezya nasıl Müslüman oldu?

Tabiin Dönemi Tedvin Faaliyetlerinin Başlaması

Tedvîn işi, Emevi halifelerinden Ömer İbnu Abdilaziz'le başlar.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.