İbadet Hayatımız

Mevlana Hazretlerinden Heva ve Hevese Karşı Uyarılar

Nefsi tezkiye ve kalbi tasfiye, ömür boyu fâsılasız devâm edilmesi gereken bir ameliyedir.

Hâce Musa Topbaş'dan (k.s.) Nasihatler

Tasavvufun en mühim gâyelerinden biri, kulun enâniyetini bertaraf ederek ona hiçliğini idrâk ettirmektir. Bir kul, merhameti ve ahlâkı nisbetinde Rabbine yakınd

Allah'tan İstememiz Gereken Meziyetler

Sevgili Peygamberimiz, Allah Teâlâ’dan istenecek konuları, birçok hadisi ile ortaya koymuş, biz ümmetini bu konuda da eğitmiştir. Yapacağımız duaları, bu hadisl

Hesap Görülecek Mübarek Vakitler

20Rabbimizin nimetlerini saymakla bitiremeyeceğimiz bir hakikattir. Yer gök onun nimetleri ile doludur. Aldığımız nefesten gözümüzün gördüğü eşyaya kadar onun n

İslam'a Hizmet Aşkı

Hizmet liderinin en mühim vazifelerinden biri de hizmet erlerine heyecan ve aşk aşılamaktır. Hizmet ve vazifenin ehemmiyet ve heyecanı, sadece sözle ifade edilm

Kötü Kokularla Mescide Gelme Yasağı

Müslümanlar arasına çıkarken her yönden tertemiz olmak gerekir. Özellikle cami ve mescitlere gidileceği zaman sarımsak, soğan gibi ağızda kötü kokular bırakan y

Peygamberimizi Harekete Geçiren Ayetler

Peygamber Efendimizi (s.a.v) bir daha oturmamacasına harekete geçiren ve ömrünün son anına kadar yerine getirdiği ilahi emirler nelerdir?

Harcanan Paraların En Değerlisi

Ev halkının ihtiyaçları için yapılan harcama, en değerli harcamadır. Aynı şekilde Allah yolunda maddî yardımda bulunmak da değerli birer ibadettir.

Ölümü Güzelleştirmek Mümkün mü?

Ölümü ürkütücü, soğuk ve ruha sirayet eden bunaltısından kurtarıp güzelleştirmek mümkün müdür? İnsan nasıl bir hâl içinde olmalı ki ölüm güzel gelsin?

Sabah veya Akşam Camiye Giden Kimseye Allah’ın İkramı

Cami ve mescidlere ibadet, zikir ve ilim için devam etmek başlı başına bir iyilik ve hayırdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Sabah veya akşam camiye giden kimse

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.