HAYATIMIZ

Kur'ân-ı Kerim Öğrenmeye Türkiye'ye Geliyorlar

Dünyanın farklı coğrafyalarındaki ilahiyat fakültelerinin öğrencileri Kur'an-ı Kerim okumayı öğrenmek ve İslami dersler almak üzere Bolu'yu tercih ediyor.

Toplumda Huzur Nasıl Sağlanır?

Peygamber Efendimiz -sallâllahu aleyhi ve sellem-, pek çok insana yazılı emân vermiştir. Prof. Dr. Muhammed Hamidullah, Hazret-i Peygamber’in Diplomatik Mektupl

Camilerde Sinevizyonla Kur'an Ziyafeti

Üç ayların manevi iklimi ve yaklaşan Ramazan ayı dolayısıyla Kırşehir'de bir hayırsever tarafından 4 camiye sinevizyon sistemi bağışlandı. Camiye gelen vatandaş

Cenab-ı Hak Kullarını Ne Kadar Seviyor?

Cenâb-ı Hak, insan nesline diğer mahlûkâttan çok farklı ikramlarda bulunmuştur. Zira O, kullarını çok sevmekte ve onlara çok merhamet etmektedir. Etrâfımızda he

Parkta Buldukları Suriyeli Genci Hayata Bağladılar

Kırşehir'de hayırsever bir aile, Suriye'nin Kobani bölgesindeki iç savaşta anne ve babasını kaybettikten sonra önce Irak'a sonra da Kırşehir'e gelen gence sahip

"veren El Alan Elden Üstündür" Ne Demek?

İslâm, ihtiyaç sahibi bir kişinin, başkalarından bir şey istemesini yasaklamaz. Bununla birlikte, ahlâkî bakımdan bu durumu çok fazla tasvip de etmez. Ancak büy

"sen Çıkınca Aradan, Kalır Seni Yaratan" Ne Demektir?

Bir kul, nefsinin hevâ, heves ve ihtiraslarını bertaraf edip rûhânî istîdatlarını inkişâf ettirdiği zaman, Hakkʼa râm olur, ilâhî ahlâk ile ahlaklanır, Cenâb-ı

Tüm Camiler Tek Duada Birleşti

Diyanet İşleri Başkanlığı, camilerdeki kandil programlarında bu sene farklı bir uygulamaya giderek, Türkiye'nin tüm camilerinde topluca aynı duayı etme kararı a

Helâl Kazancın Ehemmiyeti

Beslenme ihtiyacı karşılanırken gıdaların helâl olması, insanın manevî istikameti için çok mühim bir vesiledir.

Hazret-i Osman'ın Hikmetli Sözleri

Hazret-i Osman -radıyallâhu anh- Efendimizin hikmetli sözlerinden biri... 

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.