HAYATIMIZ

Alçak Gönüllü Olmanın Önemi

Tevâzû; alçak gönüllü olmak, daha geniş mânâsıyla hakkı kabul edip ona boyun eğmektir.

Tevbe ve İstiğfar Hakkında Âyet ve Hadisler

Unutulmamalıdır ki peygamberler dahî zelle işlemiş, onun ıztırâbı ile tevbe ve istiğfâr içinde yaşamış, böylece kendilerine beşerî acziyet tattırılmıştır. Çünkü

Tevbe ve İstiğfar Nedir?

Dünyâ, bir imtihân mekânı olduğundan, insanların iyiliğe de kötülüğe de meyil ve istîdâdı vardır. Bu istîdâdların hangisi teşvîk, tahrîk ve takviye olunup inkiş

Allah'ı Tanımak Nasıl Mümkün Olur?

“Marifetullah” bir tasavvuf terimi olarak biliniyor. “Allah bilgisi – Allah’ı bilmek” olarak mânâ verilebilir. Tasavvufta bu, “ledün ilmi, bâtın ilmi, esrar ilm

Her İşte Allah’ın Rızasını Aramak

Muhterem Ali Hüsrevoğlu anlatıyor: Mahmud Sami Ramazanoğlu hazretleri bizzat kendisi yaşamadığı hiç bir şeyi tavsiye etmemiştir.

Huzurlu Bir Evlilik İçin Beş Şart

Huzurlu bir evlilik için beş şart...

İzinsiz Aldığı Poğaçaların Parasını Dolaba Bıraktı

Bilecik'te bir iş yerinin önündeki kapağı açık tutulan ekmek dolabından ücretini ödemeden 3 poğaça alan kişi, bir süre sonra yazdığı notu ve 4 lirayı aynı dolab

İnsanî ve Dinî Bir İhtiyaç: Sohbet

Sohbet ve rabıtanın ehemmiyeti nedir?

Müslümanın Mânevî Zırhı

Allah dostları sevdiklerini her vesile ile terbiye ederler. Evladlarının günlük programlarının namaz merkezli olmasını isterler. Dinin direği olan namaz hayatın

Şükür Borcu Ödenmeyen Nîmetler

Nâil olduğu nîmetlerin devamını ve bereketlenmesini arzu eden her müʼmin, kavlî ve fiilî şükre sımsıkı sarılmalıdır. Kendisine lûtfedilen nîmetleri, onlardan ma

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.