HAYATIMIZ

Özü Sözü Doğru Olmak

Diyanet İşleri Başkanlığı, bugün Türkiye’deki tüm camilerde ortak okunacak Cuma hutbesini yayımladı. Bugünkü Cuma hutbesinin konusu “Özü Sözü Doğru Olmak” oldu.

Sufilerin Sohbetlerindeki Muhabbet

Sohbetler dört duvar arasında kuru bir beraberlik değil; canlı, hareketli, gönüllere ilham verici ve muhabbet dolu bir beraberlik olmalıdır. Zira sâlih insanlar

Allah'ın Yardımı İçin İki Şart

Abdullah Sert Beeyefendi, "Allahü Teala'nın yardımı için iki şartı yerine getirmemiz gerektiğini açıklıyor.

Hak Dostlarının Peygamber Sevgisi

Hak dostlarının Peygamber Efendimize karşı olan sevgi, muhabbet ve hasretleri nasıldı? Onlar Efendimize olan aşklarını nasıl dile ve fiile getirdiler? İşte Hak

Allah'ın Navigasyonu

GençTV’de yayınlanan "Hatırası Aziz İnsanlar" serisinde Kemalettin Altıntaş Amcanın güzel sohbetini dinliyoruz. Kemalettin Amca "Allah'ın navigasyonu var; Kur'a

Faiz Alan Da Veren De Bunu Bilsin!

Yüce dinimiz İslam faizi, bütün çeşitleriyle kesin olarak yasaklamıştır. Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.) faiz alana da verene de lanet etm

Gönüllere Girebilmenin Yolu

Sohbet eden kişinin sözü, yumuşak ve gönül alıcı olmalıdır. Zira hiç kimse sert sözlerden ve kabalıktan hoşlanmaz. Gönüllere girebilmenin en güzel yolu, tatlı d

Allah'ın Kuluna En Yakın Olduğu Vakit

Abdullah Sert Beyefendi, Allah Teala'nın kuluna en yakın olduğu vakti açıklıyor.

Tevbe ve İstiğfar Nedir? Tevbe ve İstiğfar Duâları Nelerdir?

Zikrin temiz bir vicdanla îfâsı da son derece mühimdir. Bu sırra binâendir ki, ehlullah hazarâtı evrâd ü ezkâra umûmiyetle tevbe ve istiğfarla başlamışlardır.

Gönül Birlikteliği

Tasavvufi sohbetçilerin en mühim mes’ûliyetlerinden biri de, bu vazifeyi îfâ eden diğer kardeşleriyle gönül birlikteliğini muhâfaza etmek ve âdeta tek bir yürek

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.