Kars'ta Sarıkamış Şehitleri Anısına Meşaleli Yürüyüş Yapıldı

Kars'ın Sarıkamış ilçesinde, Sarıkamış Harekatı'nın 108. yılı etkinlikleri kapsamında binlerce kişi, ellerinde Türk bayrakları ile kar altında meşaleli yürüyüş gerçekleştirdi.

Kazım Karabekir Paşa Camisi'nde şehitler için düzenlenen Mevlid-i Şerif'in ardından binlerce vatandaş, ellerinde Türk bayrakları ve meşalelerle Sarıkamış 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda toplandı.

Çanakkale Sanat Tiyatrosu tarafından sahnelenen ve yönetmenliğini Abdülkadir Katra'nın yaptığı "Vatan Sağ Olsun Sarıkamış" oyunu, alanda kurulan platformda sahnelendi.

Hava sıcaklığının sıfırın altında 10 dereceye düşmesine rağmen vatandaşlar, tekbirler eşliğinde Sarıkamış 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'ndan yaklaşık 3 kilometrelik yürüyüş sonrası Yukarı Sarıkamış Şehitliği'ne geldi.

Yürüyüşe askeri birliklerin yanı sıra Kızılay gönülleri ve farklı şehirlerden gelen çok sayıda sivil toplum kuruluşu katıldı.

Kızılay gönüllüleri, alandakilere sıcak çorba ve çay ikramında bulundu.

Yürüyüşe katılanlardan Merve Çöken, şehitlerin anısına düzenlenen etkinliklere ilk kez katıldığını ve duygulandığını söyledi.

Yürüyüşe katılanlardan Buse Danış da etkinliklere katılmaktan onur duyduğunu belirterek, "Farklı bir atmosfer gerçekten, bütün insanların burada olup bu duyguyu aynı şekilde paylaşması bizi ayrıca gururlandırıyor. Türk milleti olarak şehitlerimizi büyük bir özlemle anıyoruz. Onlara minnettarız." dedi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

SARIKAMIŞ HAREKATI NEDEN BAŞARISIZ OLDU?

Sarıkamış Harekatı Neden Başarısız Oldu?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.