Karpal Tünel Sendromu Nedir?

Karpal tünel sendromu nedir? Karpal tünel sendromunun nedenleri ve belirtileri nelerdir? Karpal tünel sendromu tanısı nasıl konur? Karpal tünel sendromunun tedavisi ve karpal tünel sendromundan korunma yolları.

Karpal Tünel Sendromu median sinirin el bileği seviyesinde, karpal tünelden geçerken sıkışması sonucu oluşan, üst ekstremitenin en sık görülen tuzak nöropatisidir. Karpal tünel el bileğinde; taban ve kenarlarını bilek kemiklerinin, tavanını ise transvers karpal ligamentin oluşturduğu bir tüneldir. Bu tünelin içinden median sinir, başparmak ve diğer dört parmağın sekiz adet bükücü kirişi olmak üzere toplam on anatomik oluşum geçer. Bu sinoviyal anatomik yapılardaki herhangi bir hacimsel artış sonucu, bu oluşumlar içerisinde basıya en duyarlı olan median sinir etkilenir ve “Karpal Tünel Sendromu” diye adlandırılan klinik tablo ortaya çıkar.

KARPAL TÜNEL SENDROMUNUN NEDENLERİ NELERDİR?

Genellikle sebep belirsizdir. Sinir üzerindeki basınç birkaç şekilde ortaya çıkabilir:

  1. Tenosinovit adı verilen parmakları büken kirişlerin çeperlerinin şişmesi, eklem çıkıkları, kırıklar, yumuşak doku tümörleri, kanal hacmini daraltan damar ve kas anomalileri, artrit gibi durumlar;
  2. Bileği uzun süre bükülü tutmak gibi postürel nedenler karpal tüneli hacmini daraltabilir.
  3. Doğumsal nedenler, gebelikte olduğu gibi vücutta sıvı birikimi, tünelde daralmaya ve karpal tünel sendromu benzeri belirtilere yol açabilir. Ancak, bu belirtiler doğum sonrasında sıklıkla ortadan kalkar.

Karpal tünel içerisindeki basınç normal el bileğinde 7-8 mmHg’dir.  El bileğinin içe ve dışa doğru bükülmesi sırasında karpal tünel 2 ila 3 kat daralır ve kanal içerisindeki basınç 90 mmHg’ya kadar yükselebilir. Kanal içerisinde uzun süre devam eden 30 mmHg civarındaki basınç, şikayetlerin başlaması için yeterli olur. Bu nedenle el bileğini çok kullanan kişilerde karpal tünel sendromuna daha sık rastlanır.

Ek olarak, şeker hastalığı,  tiroid hastalıkları, romatoid artrit, gut ve aşırı şişmanlık gibi durumlarda; özellikle 30-60 yaş grubu kadınlarda daha sık görülür. Karpal Tünel Sendromu aynı zamanda, her iki el bileğinde de görülebilir.

KARPAL TÜNEL SENDROMUNU BELİRTİLERİ NELERDİR?

Karpal Tünel Sendromu bazen dirseğe, kola, hatta omuza ve boyuna doğru yayılabilen ağrı, yanma, karıncalanma ve uyuşma veya bu yakınmaların kombinasyonları ile birlikte ortaya çıkar. Uyuşukluk ve karıncalanma genellikle başparmak, işaret parmağı, orta parmak ve yüzük parmağındadır. Belirtiler genellikle gece ortaya çıkar; araba kullanmak, gazete okumak ve telefon ile konuşmak gibi günlük aktiviteler sırasında belirtiler artabilir ve insanın günlük yaşam kalitesini etkileyebilir.

Çok şiddetli olgularda, kalıcı duyu kayıpları gelişebilir ve “tenar kas erimesi” adı verilen, başparmağın tabanındaki kasların erimesi durumu ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda, başparmağın oppozisyon hareketi bozulabilir,  kavrama güçsüzleşebilir ve ince tutuşlarında sıkıntılar ortaya çıkabilir. İleri evrelerde tedavi görmeyen hastaların şikayetlerine ellerinden küçük cisimleri düşürme gibi belirtiler de eklenebilir.

Bazen başka hastalıkların belirtileri de Karpal Tünel Sendromunun belirtilerine benzeyebilir. Şikayetlerin gerçek nedeninin ortaya çıkartılması için, hekimin önereceği testler ile diğer problemlerin araştırılması gerekir.

Bunlar;

  • Kas, bağ veya tendon hasarları,
  • Başparmak veya bilek artriti,
  • Kırık ile birlikte olan bilek hasarı,
  • Boyun omurgaları arasında sinir kökü sıkışması,
  • Şeker hastalığına bağlı diyabetik nöropati, gibi sinir problemleridir.

KARPAL TÜNEL SENDROMU TANISI NASIL KONUR?

Hastaların tıbbi geçmişleri çok önemlidir. Genel tıbbi durum, hastanın elini nasıl kullandığı ve daha önce geçirilmiş kazalar sorgulanmalıdır. Artrit veya kırık gibi diğer durumları ekarte etmek için röntgen kontrolü yapılır. Gerekli durumlarda MR incelemesi ve kan tahlilleri de eklenir.

Diğer olası sinir hastalıklarını dışlamak ve karpal tünel sendromu tanısını kesinleştirmek için elektromyografi (EMG)  ve elektriksel sinir ileti çalışmaları yapılır.

KARPAL TÜNEL SENDROMUNUN TEDAVİSİ NEDİR?

Belirtiler bazen cerrahi dışı yaklaşımlar ile ortadan kaldırılabilir. Diğer tıbbi durumların tanısını koyup tedavilerini yapmak, elin kullanım alışkanlıklarını değiştirmek ve el bileğini, median sinir üzerindeki basıyı kaldıracak şekilde atele almak faydalı olabilir. Gece yatarken atel kullanmak, uykuyu bölen belirtilerin azaltılmasında yardımcı olabilir.

Ağrı kesici ve anti-inflamatuar ilaçların kullanılması, çok özel durumlarda sinir etrafındaki şişliği azaltmak için karpal tünele (nadir de olsa) uygulanacak bir steroid enjeksiyonu bazı hastalarda belirtileri (geçici olarak) ortadan kaldırabilir.

Belirtiler çok şiddetli veya gerilemiyo  ise cerrahi tedavi kaçınılmaz ve doğru tedavi seçeneğidir. Cerrahi tedavi ile karpal tünelin tavanını oluşturan bağ kesilerek sinirin içinde bulunduğu kanalın hacmi genişletilir,  sinirin üzerindeki basınç azaltılarak median sinir doğrudan rahatlatılır.

Ameliyatta kullanılan teknikler (açık veya kapalı teknikler), ve yapılacak ameliyat kesileri (klasik veya mini insizyonlar şeklinde) değişebilir. Amaç ve hedef tüm tekniklerde aynıdır: Karpal tünel hacmini genişletmek, sinir üzerindeki basıyı direkt olarak azaltmak; büyültme altında sinire uygulanacak nöroliz işlemi ile siniri rahatlatmaktır.

Tedaviye ne kadar erken başlanırsa, o kadar başarılı sonuçlar alınabileceği akıldan çıkartılmamalıdır.

Karpal tünel cerrahisi genellikle hastaneye yatış yapılmadan ayaktan uygulanan bir ameliyattır. Ameliyat genel veya bölgesel anestezi altında, kola pnömatik özel turnike uygulanarak, kansız ortamda ve büyütme altına gerçekleştirilir. Ameliyattan sonra el bileği istirahat atelli pansuman ile sarılır. Ameliyat dikişleri ameliyatın 10-14 günleri arasında alınır. Hastaya atel kullanması ve güç gerektiren işlerden 4 ile 6 hafta sakınması önerilir.

Uyuşukluk ve karıncalanma ameliyattan sonra (24-72 saat içerisinde) ani olarak geçebilir veya sinirdeki hasara bağlı olarak düzelme süresi 6-12 ay sürebilir.  Ameliyat yerindeki ağrı birkaç hafta devam edebilir. El ve el bileğindeki kas gücünün normale dönmesi birkaç ay alabilir. Özellikle çok ağır vakalarda karpal tünel sendromunun belirtileri cerrahi tedavi sonrasında da devam edebilir. Ameliyat sonrası fizik tedavi uygulamaları ve sekonder cerrahi girişimler gerekli olabilir.

KARPAL TÜNEL SENDROMUNDAN KORUNMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR?

  1. Mevcut kronik hastalıklar kontrol altına alınmalıdır.
  2. El ve el bileklerini aşırı zorlayan işlerden kaçınılmasına, meslekleri nedeni ile el ve parmaklarını aşırı kullanan kişilerde, örneğin bilgisayar ve klavye kullanırken bileğin uzun süre bükülü kalmamasına, ergonomik tasarlanmış fare, klavye ve ofis malzemesi kullanılmasına özen gösterilmelidir.
  3. Karpal Tünel Sendromundan korunmak için yaşam tarzı, düzenli yürüyüş ve yüzme çok önemli ve etkilidir.
  4. Vücudumuzda en ağır metabolizmaya sahip dokulardan birisi sinirlerimizdir. Spor, kardiyo egzersizleri ve yüzme vücuttaki yağ oranını ve ödemi azalttığı, aynı zamanda bütün dokulara giden kanlanmayı artırdığı için bileğimizdeki sinirlere de fayda sağlamakta ve Karpal Tünel Sendromuna karşı güçlü bir koruma oluşturabilir.
  5. El ve el bileğinin aktif olarak kullanıldığı spor dallarını yoğun olarak yapan kişilerin el ve bileklerini koruyucu atel, bandaj ve özel olarak tasarlanmış eldivenler ile korumaları gerekmektedir.
  6. Fazla kilonun zarar verdiği organlarımızdan birisi de ellerimizdir. Özellikle aşırı kilolu kişilerde Karpal Tünel Sendromuna daha sık rastlanmaktadır. Bu nedenle, ideal kiloda kalmaya özen gösterilmeli ve B vitaminini ileri derecede kısıtlayan diyetlerden kaçınılmalıdır.
  7. Karpal Tünel Sendromu oluştuktan sonra belirli bir koruyucu egzersiz yoktur. Ancak hastalığın oluşmasını ve ilerlemesini önlemek için özellikle “risk taşıyan kişilere özel” egzersizler vardır. Hastalıktan korunabilmek için,  gün içinde uzun süre aynı pozisyonda hareketsiz kalan el ve el bileğinin belirli aralıklarla dinlendirilmesi,  dairesel egzersizler yaparak eklemlerin rahatlatması, sinir germe, sinir kaydırma ve tendon kaydırma egzersizleri, yararlı olabilmektedir.

Kaynak: florence.com.tr

İslam ve İhsan

360 EKLEM HADİSİ

360 Eklem Hadisi

KAS VE EKLEM AĞRILARINIZA İYİ GELECEK BESİNLER

Kas ve Eklem Ağrılarınıza İyi Gelecek Besinler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.