İsveç’te Polis Koruması Altında Kur’an-ı Kerim Yakma Provokasyonu

İsveç’in Linköping kentinde Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan, polis koruması altında Kur’an-ı Kerim yaktı.

İsveç’te Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan, polis eşliğinde Müslümanların yaşadığı bölgede halka açık bir alana geldi. Elindeki Kur’an-ı Kerim’i yere bırakan Paludan, tepkilere aldırış etmeden çakmakla tutuşturduğu Kur’an’ı Kerim’i yaktı.

Meydanda toplanan yaklaşık 200 kişilik grup, Paludan’a tepki gösterdi. Grup, ırkçı liderin provokasyonuna izin verilmemesi için polise çağrıda bulundu. Polisin çağrıları geri çevirmesi üzerine alanda olaylar çıktı. Grup, yolu trafiğe kapatırken, polise de taşlarla saldırdı.

“BU NASIL BİR AKIL TUTULMASI ANLAMIŞ DEĞİLİM”

Farklı Renkler Partisi Genel Başkanı Mikail Yüksel, ırkçı İslam düşmanı Paludan’ın yoğun polis koruması altında İsveç’in değişik kentlerinde Kur’an-ı Kerim yakma provokasyonlarına devam ettiğini söyledi.

Yüksel, özellikle Müslümanların yaşadığı mahalleleri ve cami yakınlarını seçen Paludan’a izin verildiğini belirterek, şu görüşleri dil getirdi:

“İnsan hakları, din ve vicdan özgürlüğünü en yüksek perdeden savunan İsveç’te polis koruması altında Müslümanların mahallerinde Kur’an yakılıyor. Polis, gözlerinin önünde kutsal kitaplarının yakılmasını sağduyuyla seyretmesi için Müslümanlara çağrı yapıyor. Bu nasıl bir akıl tutulması anlamış değilim.”

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

KURANI KERİME KARŞI SORUMLULUKLARIMIZ NELERDİR?

Kuranı Kerime Karşı Sorumluluklarımız Nelerdir?

KUR'AN-I KERİM HAKKINDA GENEL BİLGİLER

Kur'an-ı Kerim Hakkında Genel Bilgiler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.