İstanbul’a Kurbanlıklar Ne Zaman Gelecek?

İstanbul’a kurbanlıklar geldi mi? İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, şehre kurbanlık hayvan girişinin 24 Haziran’da başlayacağını belirterek, vatandaşların izinli satış yerlerinden hayvanlarını almalarını ve izinli yerlerde kesim yapmalarını istedi.

İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, İstanbul’a kurbanlık hayvan girişinin 24 Haziran’da başlayacağını ve bu kapsamda bütün önlemlerin alındığını söyledi.

Kurban yolculuğunun geldiği yerde başladığını dile getiren Karaca, “Oradaki il ve ilçe müdürlüklerimizde kontrolleri yapılıyor. Veteriner sağlık raporuna dönüştürülüyor. Pasaportlarıyla beraber hareket ediyor.” ifadelerini kullandı.

Karaca, bu süreçte 300 veteriner hekimin yanı sıra İstanbul Veteriner Hekimler Odası, jandarma, emniyet ve belediye gibi ilgili kurumlarla sahada hummalı ortak bir çalışma yürüteceklerini, halihazırda jandarma ve emniyetle birlikte yol kontrolleri yaptıklarını anlattı.

“AŞAĞI YUKARI YİNE AYNI SAYIYI BEKLİYORUZ”

Hayvan sayısıyla ilgili de herhangi bir problem olmayacağını aktaran Karaca, “Geçen yıl 74 bin civarında büyükbaş, 65-68 bin civarında küçükbaş hayvan kestik. Aşağı yukarı yine aynı sayıyı bekliyoruz. Onunla ilgili de yapılan sayımlarda, öngörülerimizde herhangi bir problem olmayacağını görüyoruz” dedi.

Karaca, yaş kontrolleri konusunda içleri rahat etmeyen vatandaşlara görevlilerin yardımcı olacağını dile getirerek, “Dişten de yaş tayin olabilir. Biliyorsunuz ki sığırlarda iki, keçilerde bir yaş doldurulması gerekiyor. Koyunlarda ise annesi kadar olduğunda, 6 aylıktan sonra kesim olgunluğuna erişebiliyor.” ifadelerini kullandı.

KURBANLIK ALIMI VE KESİMİ

Kurbanlık alımı ve kesimi konusunda vatandaşlara uyarılarda bulunan Karaca, şunları kaydetti:

“Uyarımız şu, vatandaşlarımızdan kurban ibadetlerini yaparken sıkıntı yaşamamaları için Valilik Kurban Hizmetleri Komisyonunca izinlendirilmiş satış yerlerinden hayvanlarını almaları, yine izinlendirilmiş yerde de kesim yapmalarını istiyoruz. Biz bunları internet sitelerimizden ilan ediyoruz. Bu ilan ettiğimiz yerlerde yaparlarsa şöyle bir avantajları var, biz bu yerleri nasıl belirliyoruz çok önemli. İlgili belediyeler, tarım ve orman il, ilçe müdürlükleri ve birçok kurumdan ortak denetim heyetleri gidip burada kontrol ve denetimi yaptıktan sonra izin veriyor. Ayrıca kurbanlık kesimi yapan şahıslar da önemli. Ehil kimselerin kesmesi o kadar önemli ki, deride et bırakmaması, derinin tuzlanması çok önemli.”

PAZARDA KURBANLIK SEÇERKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

Ahmet Yavuz Karaca, pazarda kurbanlık seçerken dikkat edilmesi gereken hususlara da değinerek, “Vatandaşlarımız pazardan hayvan alırken kulak küpelerine bakacaklar, gözleri diri mi, mat mı, geviş getiriyorlar mı, kör topal olmayacak, kulaklarında herhangi bir sıkıntı olmayacak. Ağız burun akıntısı var mı, genel durumları nasıl onlara bakacaklar. Bir de bakanlığımızın internet sitesi var. Orada TÜRKVET diye bir sistem var. Bu programda hayvanın küpe numarasını girdiğinizde bütün bilgilere ulaşılacak.” şeklinde konuştu.

Sıcak havada et saklama koşullarının önemine dikkati çeken Karaca, etlerin sıcak mevsimde kestikten sonra hemen oda sıcaklığına soğuyana kadar yayılmasını ve mümkün olduğunca hızlı bir şekilde pay edilmesi gerektiğini söyledi.

Karaca, şöyle devam etti:

“Etleri küçük parçalar halinde dolaba koymamız lazım. Biz ne yapıyoruz, ilk kurbanı biz keselim, hemen işi bitirelim, ya tatile, ya el öpmeye ya da bayramlaşmaya gidelim diyoruz. Onu büyük kitleler halinde dolaba soktuğumuzda soğuyana kadar içeride kızışma devam ediyor, et yeşillendi diye koşarak geliyorlar. O anda dondursanız da içeride mikroorganizma üremesi başlıyor. O yüzden yemeklik porsiyonlar halinde dolapta veya dipfrizde muhafaza etmemiz gerekiyor.”

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

KURBAN NEDİR?

Kurban Nedir?

KURBAN NEDİR? KURBANIN ÖNEMİ, HİKMETİ VE FAYDALARI NELERDİR?

Kurban Nedir? Kurbanın Önemi, Hikmeti ve Faydaları Nelerdir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.