İmkanlarının Kıymetini Bilmeyen Öğrenci Kardeşlerimiz İçin Örnek Olsun

Şanlıurfa'da çoban, Kocaeli'de hekim adayı. Çobanlık yaparken ders çalışmayı hiçbir zaman ihmal etmeyen Keçikıran, girdiği üniversite sınavında Kocaeli Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini kazandı.

Önceki yıl kısıtlı imkanlarla girdiği sınavda Kocaeli Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini kazanarak burada eğitimine devam eden Musa Keçikıran, eğitime ara verilmesi üzerine geldiği memleketi Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde çobanlık yapıyor.

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde çobanlık yaptığı sırada kurslara katılarak girdiği üniversite sınavında Kocaeli Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini kazanan Musa Keçikıran (21), pandemi süreci ve tatil döneminde eğitime verilen arada çobanlık yapmaya devam ediyor.

İlçeye bağlı Darıcalı Mahallesi'nde yaşayan Musa Keçikıran, 11 çocuklu ailenin 5. çocuğu olarak dünyaya geldi ve zor şartlar altında eğitimine devam etti.

Bir yandan çobanlık yapan bir yandan da eğitimini sürdüren Keçikıran, 2 yıl önce katıldığı kurslardan edindiği bilgileri hayvanlarını otlattığı sırada bol bol tekrarlar yaparak pekiştirdi.

Çobanlık yaparken ders çalışmayı hiç bir zaman ihmal etmeyen Keçikıran, girdiği üniversite sınavında Kocaeli Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini kazandı.

Aradan geçen sürede eğitimini aksatmayan ve 3. sınıfa geçen Keçikıran, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle eğitime verilen arada memleketine gelerek yeniden çobanlık yapmaya başladı.

Hayvanları dağ bayır gezdiren Keçikıran, bir yandan ailesine yardımcı olurken, bir yandan da derslerin tekrarını yapıyor.

Diş hekimi adayı Musa Keçikıran, ailesinin eğitimini tamamlayabilmesi için büyük fedakarlıklar yaptığını söyledi.

Bu emekleri boşa çıkarmamak için çok çalıştığını anlatan Keçikıran, "Her anne ve baba çocuğunun iyi yerlere gelmesini ister, sarf ettiği maddi-manevi emeklerin boşa gitmemesini ister. Ben de o yolda gitmek istiyorum, anne ve babamın maddi-manevi yöndeki desteklerinin boşa çıkarmamasını istiyorum. Gerçekleştirdim mi bilmiyorum ama ömrüm yettiğince bu yönde mücadele edeceğim." dedi.

"Asıl işimiz hayvancılıktır"

Musa Keçikıran, ailesinin hayvancılıkla uğraştığını kendisinin de küçük yaştan itibaren hayvanlarla iç içe olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:

"Bu hayvanlar ekmek teknemiz. Elimden geldiğince yardım etmeye çalışıyorum. Anne babaya 'hayır' demek olmaz, ne derlerse onu yapmaya çalışıyorum. Kocaeli'ne gittiğim zaman tam bir diş hekimi adayı, Şanlıurfa'ya geldiğim zaman da tam bir aile evladı olmaya çalışıyorum. Hedeflerim o yönde. Yani Kocaeli'ne gittiğim anda diş hekimliğinin gerektirdiği bütün nitelikleri kazanmaya çalışıyorum, Şanlıurfa'ya geldiğim zaman ise çobanlığın gerektirdiklerini yapmaya çalışıyorum."

"İyi ve ahlaklı olarak yetiştirmeye çalıştım"

Baba Mehmet Ali Keçikıran ise çocuğuyla gurur duyduğunu ve onun eğitimini tamamlaması için gereken her türlü desteği vereceğini söyledi. 

Kendisinin yaşadığı zorluklarla çocuklarının karşılaşmamasını ve iyi bir hayatlarının olmasını istediğini anlatan baba Keçikıran, "Çocuklarım okusun, ülkesine ve vatanına faydalı olsunlar istiyorum, onları insanlara yardım eden iyi ve ahlaklı olarak yetiştirmeye çalıştım." dedi.

Anne Bedriye Keçikıran ise oğlunun üniversitede okuduğu için çok mutlu olduğunu belirterek, Musa'nın eve geldiği dönemlerde de hayvanlarla iç içe olduğunu ve onların bakımlarını üstlendiğini belirtti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.