İlk Hac Kafilesi Yola Çıktı

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın organizasyonuyla kutsal topraklara gidecek hacı adayları, Sabiha Gökçen Havalimanı Dış Hatlar Gidiş Terminali'nde dualar ve gözyaşlarıyla uğurlandı.

İlk hac kafilesinin hareketi öncesinde Sabiha Gökçen Havalimanı Dış Hatlar Gidiş Terminali'nde düzenlenen törene, yaklaşık 200 hacı adayının yanı sıra, yakınları ile vatandaşlar katıldı.

Törende konuşan İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz, kutsal topraklara doğru yola çıkan hacı adaylarını tebrik etti.

Yılmaz, hac yolculuğunun insan hayatında çok anlamlı ve önemli bir yolculuk olduğunu dile getirerek, "2 milyon 200 bin müracaat içinden seçilerek kura ile 80 bin kişinin arasına girip o kutsal topraklara, kutsal yolculuğa çıkabilmiş olmak, Rabbimizin bir mazhariyeti ve lütfu. Allah sağlık ve afiyetle tamamlamayı nasip etsin." dedi.

Hac yolculuğunun insanın kardeşliğe, dostluğa, yakınlığa ve kulluğa yolculuğu olduğunu vurgulayan Yılmaz, yeryüzünün mekanlar içinde en kutsal mekanında, zamanlar içinde en kutsal zamanında buluşmak üzere insanların en güzelinin bulunduğu mekanda, onun aşıklarıyla buluşmak üzere bir yolculuk olduğunu anlattı.

HACCIN RUHU TAKVADA

Yılmaz, hac vesilesiyle insanlık tarihine yolculuğa çıkan hacı adaylarını uğurladıklarını belirterek, şöyle devam etti:

"Çünkü onlar Hazreti Adem'in inşa ettiği, ilk defa onun yaptığı mabedi, Hazreti İbrahim tarafından yeniden inşa edilen mabedi tavaf etmek üzere ve son olarak Allah Resulü'nün veda haccında tavaf ettiği o yüce makamı ziyaret ve tavaf etmek üzere oraya gidiyorlar. Dolayısıyla zaman tünelinde geçmiş peygamberlerle, ashab-ı kiram ile bir gönül yolculuğu yapacaklar. Onlar Arafat vakfesinde yeniden dirilişi, ölüm ve ötesini yaşayacaklar hissedecekler. Orada 2 milyonu aşkın, İslam dünyasından gelen huccac ile kucaklaşacaklar. Bir bakıma yeniden gönüllerini inşa etmiş olarak ülkelerine dönecekler."

İslamda temel ibadetler olan, namaz, oruç, hac ve zekatın ruhu olduğunu dile getiren Yılmaz, haccın ruhunun takva olduğunu hatırlattı.

DUALARLA UĞURLANDILAR

İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Ali Özyiğit de hacı adaylarından ülkemiz ve milletimiz için dua etmelerini istedi.

Özyiğit, hacı adaylarının Allah'ın daveti ile kutsal topraklara gittiğini dile getirerek, şöyle konuştu:

"Gittiğiniz zaman dua edeceksiniz ama sizlerden devletimizin, milletimizin, Müslümanların ve İslam aleminin geleceği için, daha düzgün, daha insancıl, daha İslama, ilme, sanata uygun ve insanlığın geleceğini mutluluğa kavuşturacak olan güzel insanların yetişmesi, iyi insanların olması, iyi insanların görevlerine devam etmesi için dualarınızı istiyoruz."

Tören sonunda 156 hacı adayı ve 6 görevli, kutsal topraklara gitmek için dualarla uğurlandı.

ANKARA'DAN İLK HACI KAFİLESİ YOLA ÇIKTI 

Ankara'dan hacca gidecekler için Diyanet İşleri Başkanlığı ve İl Müftülüğünce Esenboğa Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde düzenlenen program Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Programda konuşan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Osman Tıraşçı, Türk milletinin hac ibadetini hassasiyetle yerine getirdiğini belirterek, "2 milyondan fazla insanımızın hacca gitmek için müracaat etmesi, 500 binden fazla insanımızın her yıl umreye gitmesi, o mübarek beldelere, Kabe-i Muazzama'ya ve Mescid-i Nebevi'ye duyduğu hasretten ve Cenabıhakk'a karşı gösterdiği saygıdan gelmektedir." dedi.

Tıraşçı, hac ibadetinin önemine işaret ederek, "Hacca gitmeyi, o mübarek beldeleri görmeyi büyük bir hasretle bekleyen kardeşlerimi tebrik ediyorum. Cenabıhak, onları sağlık ve afiyet içinde bu ibadeti üslubuna uygun olarak yapmaya muvaffak kılsın." ifadelerini kullandı.

Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerince, hacı adaylarına, hac ibadetiyle ilgili bilgiler verildiğini ifade eden Tıraşçı, hacca gideceklerin, görevlilerin Mekke ve Medine'de yapacakları bilgilendirme ve uyarıları dikkate almaları gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan'ın Ankara Büyükelçisi Velid bin Abdulkerim El-Hireyci de hac yolcularına hizmet etmekten memnuniyet duyduklarını belirterek, hacıların ibadetlerini kolaylıkla yapmaları için gayret gösterdiklerini kaydetti.

Programın sonunda İl Müftü Vekili Ali Gülden, hacı adayları için dua etti. Bu sırada, hacı adaylarını uğurlamaya gelen yakınları duygusal anlar yaşadı.

Kafileler, daha sonra Medine'ye hareket etti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.