
İki Çeşit İnsan
İki çeşit insan ve özellikleri...
İnsanlar vardır, henüz hayattayken dahî mâzîdirler. Hayattayken bile, varlıkları yokluklarına müsâvîdir. Ömür sermâyelerini nefsânî arzularına tâbî olmakla isrâf eder, bu cihanda müsbet bir iz ve eser bırakmadan, tarihin çöplüğünde kaybolur giderler.
Bundan da beteri; cihanda yaptıkları şerlerle anılan, hiç sevilmeyen ve vefatlarından sonra dahî lânetle anılan zâlimlerdir.
Buna mukabil;
Öyle insanlar da vardır ki;
Hayatları ile insanlığa nurlu birer kandil olurlar. Onlar; insanlıkta bir âbide hâlinde yaşarlar, hayatları boyunca ulaştıkları herkese bereket ve rahmet vesilesi olurlar, vefatlarından sonra da hasretle özlenir ve minnetle yâd edilirler.
Onlar asla mâzî olmazlar. Çünkü onların ömürleri, fânî hayatlarıyla sona ermez. Vefât ettikten sonra dahî; sözleriyle, eserleriyle ve geride bıraktıklarıyla âdetâ hayatları devam eder.
Zira âyet-i kerîmede buyurulmuştur:
“Îmân edip de sâlih ameller işleyenlere gelince; çok merhametli olan Allah, onlar için (gönüllerde) وُدًّا / bir sevgi yaratacaktır.” (Meryem, 96)
Şu hadîs-i şerif de, gönüllerde yeşeren bu sevginin, muazzam bir ilâhî lütuf oluşunu ne güzel îzâh eder:
Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurur:
“Allah Teâlâ bir kulu sevdiğinde Cebrâil’i çağırır ve;
«–Ben falan kulumu seviyorum, sen de sev!» buyurur.
Cebrâil de onu sever ve semâ ehline nidâ eder:
«–Allah, falanı seviyor, siz de seviniz!»
Semâ ehli de onu severler.
Sonra onun sevgisi yeryüzündekilere de verilir, herkes ona muhabbet gösterir.” (Buhârî, Bed’u’l-Halk, 6)
Gönüllere taht kuran, dostluk ve muhabbette ebedîleşen ve gök kubbemizde hoş bir sedâ bırakan bu bahtiyar insanlar, ancak ve ancak Cenâb-ı Hak ile dostlukta mesafe katetmiş sâlih zâtlardır.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2024 Ay: Aralık, Sayı: 238
YORUMLAR