Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Özellikleri Nelerdir?

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) peygamberlik özellikleri nelerdir? Hz. Muhammed’i (s.a.v.) diğer peygamberlerden üstün kılan özellikleri...

Hz. Muhammed (s.a.v.) bazı özellikleri sebebiyle diğer peygamberlerden üstündür.

HZ. MUHAMMED’İN (S.A.V.) ÖZELLİKLERİ

Bu özellikler şunlardır:

  1. Peygamberimiz (s.a.v.), âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir.

Diğer peygamberler bir millete, bir kabileye gönderilmişken Hz. Muhammed (s.a.v.) tüm insanlara peygamber, âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Bazılarının sandıkları gibi o, yalnız Arapların değil, bütün insanların peygamberidir.

  1. Peygamberimizin (s.a.v.) getirdiği din, son dindir.

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) tebliğ ettiği İslam dini, en son ve en mükemmel dindir. Bundan sonra başka bir din gönderilmeyecek ve bu din hiçbir değişikliğe uğramadan yaşayacaktır.

  1. Peygamberimiz (s.a.v.) son Peygamberdir.

Hz. Muhammed (s.a.v.), peygamberlerin sonuncusudur. Ondan sonra başka peygamber gönderilmeyecektir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur:

“Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah’ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi hakkıyla bilir.” (Ahzâb sûresi, 40)

Peygamberimizin (s.a.v.) vefatından sonra bazı kimseler Peygamberlik iddiasıyla ortaya çıkmışlarsa da bunlar tarihe “Yalancı Peygamberler” diye geçmişlerdir. “Müseylemetü’l-Kezzâb = Yalancı Müseyleme” bunlardan biridir.

  1. Peygamberimiz (s.a.v.), ümmeti en çok olan peygamberdir.

Peygamberler içerisinde ümmeti en çok olan peygamber, bizim peygamberimizdir.

Bunlar ve daha birçok özellikleri sebebiyledir ki Hz. Muhammed (s.a.v.), peygamberlerin en üstünü olmuştur.

Kaynak: İslam İlmihali, Diyanet

İslam ve İhsan

PEYGAMBERİMİZİN ÖZELLİKLERİ

Peygamberimizin Özellikleri

PEYGAMBERİMİZİN KİŞİSEL ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

Peygamberimizin Kişisel Özellikleri Nelerdir?

PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

Peygamber Efendimiz’in Fiziksel Özellikleri Nelerdir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.