HÜDAYİ GÖNÜLLÜLERİNDEN HÜDAYİ VAKFI ACIBADEM BİNASI AÇIKLAMASI

Acıbadem’de Hüdayi Vakfı'nın yapmış olduğu hizmet binasını engellemeye çalışan küçük bir gruba karşı tepki gösteren “Acıbademli Hüdayi Gönüllüleri” bir açıklama yayınladı. Açıklamada sözde kaçak olduğu iddia edilen Hüdayi Vakfı Acıbadem binasının hiç bir şekilde hukuka aykırı olmadığı belirtildi.

Açıklamanın tam metni şu şekilde:

Sevgili Acıbademliler,

1-Acıbadem Şehit Mete Sertbaş Mescidi ve Hizmet Binası”nı yapan Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, halkımızın yakinen tanıdığı, milli ve manevi değerlere sahip çıkan, ihtiyaç sahiplerine yardım eden, kamu yararı statüsünde Üsküdar’ın köklü bir gönüllü teşekkülüdür.

2- Binanın yapıldığı arsa Üsküdar Belediyesi’ne aittir. Şuan Tibaş sitesiyle ilgisi yoktur. Binanın yeri, Park alanı ve kullanılan yolun bir bölümü Belediyeye imar terkidir.

3- Vakıf, 2016 yılında ihale ile “eğitim ve sosyal hizmet” amaçlı olarak bu arsayı 30 yıllığına almıştır.

4- İlgili kanun ve yönetmeliğe göre* 49 yıllık bedelsiz kullanım hakkını kazanmıştır.

5- Bina, projeli, ruhsatlı yapılmış sonrasında iskânı alınmış ve cins değişikliği yapılarak bina tapusu çıkarılmıştır.

6- Bina ile alakalı İBB tarafından yapılan mühürleme, yapı tatil tutanağı ve iskân iptaline yönelik çalışmalara mahkemeler yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. Hukuki hiçbir eksiğimiz yoktur.

7- Yukarıda belirtilen yönetmelik, bina sahibine “yapılan hizmetlere destek olması için %20’yi geçmeyecek şekilde ticari değerlendirme” imkânı sunmuştur. Bu çerçevede binanın bir bölümü kiraya verilmiştir.

8- Binanın arka kısmında bulunan Şehit Mete Sertbaş Parkı Üsküdar Belediyesi tarafından yakında hizmete açılacaktır. Parka ön ve arka caddeden engelli aracı dâhil geçiş bırakılmıştır. Parkın, vakıfla alakası yoktur.

9- Binamız, kültürümüzü oluşturan; milli ve manevi değerlerimizin öğretildiği ve yaşandığı bir merkezdir.

10- Binada yapılan faaliyetlerden müracaat edip şartları uyan herkes istifade edebilecektir.

11- Mescid, halkımızın kullanımına açılmıştır, ön ve arka caddeden girişi vardır.

12- Binamız tefrişatla birlikte yaklaşık 30 milyona mal olmuştur. Maliyeti tümüyle vakfımız tarafından karşılanmıştır.

13- İnşaatın sık sık durdurulması hem maliyeti arttırmış hem de binanın hizmete vaktinde açılamamasına sebep olmuştur. Ayrıca gerek vakfımız ve gerekse kiracımız aleyhine yürütülen kampanyalar, tarafımızca itibarsızlaştırma çalışmaları olarak değerlendirilmektedir. Müsebbipleriyle ilgili hukuki haklarımız kullanılacaktır.

14- Binaya itiraz eden kitle, geçmişten günümüze Acıbadem’de yapılan manevi içerikli her türlü faaliyete itiraz eden küçük bir topluluktur. Koru Camii’nden itibaren sayıları az, sesleri çok çıkan bu grup Acıbadem halkının bütününü temsil etmemektedir.

15- Binamız önünde zaman zaman toplanıp, halkı rahatsız edenler ya şahsi, ya da siyasi çıkar hedefli olup, provakatif amaçlıdırlar. Bu nedenle oluşacak her türlü olayın sorumlusudurlar.

16- Acıbadem mahallemize değer katmış olan başta“ Şehit Mete Sertbaş Mescidimiz” ve diğer hizmet birimlerimiz öncelikle Acıbadem halkımıza olmak üzere tüm ülkemize hayırlı olsun.

Saygılarımızla…

Acıbadem Hüdayi Gönüllüleri

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.