Helal ve Haram ile İlgili Hadisler

Helal ve haram ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamberimizin (s.a.v.) helal ve haram hakkındaki bazı hadisleri.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin helal ve haram ile ilgili hadis-i şerifleri.

HELAL VE HARAMLAR HAKKINDA HADİSLER

Selmân’ın radıyallahu anh naklettiğine göre, Resûlullah’a sallallahu aleyhi ve sellem yağ, peynir ve hayvan derisinden yapılan elbise hakkında soru sorulduğunda o şu cevabı vermişti:

“Helâl, Allah’ın Kitabı’nda helâl kıldıklarıdır. Haram da Allah’ın Kitabı’nda haram kıldıklarıdır. Hakkında bir şey demedikleri ise müsamaha gösterdiği (mubah) şeylerdendir.” (Tirmizî, Libâs, 6; İbn Mâce, Et’ıme, 60)

***

Nu’mân b. Beşîr radıyallahu anh, parmaklarıyla iki kulağını göstererek, Resûlullah’ı sallallahu aleyhi ve sellem şöyle derken işittiğini nakletmektedir:

“Helâl bellidir; haram da bellidir. İkisinin arasında ise birtakım şüpheli şeyler vardır ki insanların çoğu bunları bilmezler. Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve ırzını (namus ve haysiyetini) korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere düşerse, harama düşmüş olur...” (Müslim, Müsâkât, 107)

***

Câbir b. Abdullah’dan radıyallahu anh nakledildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“Ey insanlar! Allah’tan (hakkıyla) sakının ve rızkınızı güzel yoldan isteyin. Hiç kimse (Allah’ın kendisine takdir ettiği) rızkı -geç de olsa- elde etmeden ölmeyecektir. Öyleyse Allah’tan (hakkıyla) sakının ve rızkınızı güzel yoldan isteyin. Helâl olanı alın, haram olanı terk edin!” (İbn Mâce, Ticâret, 2)

***

Ebû Hüreyre’den radıyallahu anh nakledildiğine göre, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“Öyle bir zaman gelecek ki kişi malını helâlden mi yoksa haramdan mı elde ettiğine bakmayacak!” (Buhârî, Büyû’, 23)

***

Ebu’l-Havrâ es-Sadî radıyallahu anh anlatıyor:

Hasan b. Ali’ye radıyallahu anh, “Resûlullah’tan ne ezberledin?” diye sordum. Dedi ki “Ondan şunu ezberledim: ‘Seni şüphelendiren şeyleri bırak, şüphelendirmeyenlere bak!’” (Nesâî, Eşribe, 50)

***

Allah’ın Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem evlenme imkânı bulamayan gençlere şöyle buyurmuştur: 

“Sizden evlenmeye gücü yeten evlensin, çünkü evlilik gözü haramdan en iyi korur ve cinsel organ için de en sağlam kaledir. Evlenmeye gücü yetmeyen ise oruç tutsun. Çünkü oruç cinsel isteği kırar.” (Buhârî, Savm, 1; Müslim, Sıyâm, 74, 79.)

***

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz altın, gümüş ve ipekli giysi kullanımı ile ilgili şöyle buyurmuştur:

“Altın ve ipek ümmetimin erkeklerine haram, kadınlarına helâldir.” (Buhârî, Libâs, 30; Ebû Dâvud, Hâtem, 3; Tirmizî, Libâs, 1.) “Altın ve gümüş kaplardan bir şey içmeyiniz ve bu ikisinden yapılan tabaklarda bir şey yemeyiniz. Çünkü bu tabaklar dünyada müşrikler için, âhirette ise sizin içindir.” (Müslim, Libâs, 1.)

***

Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem kendi döneminde bir kumar çeşidi olarak oynanan tavla için şöyle buyurmuştur: 

“Tavla oynayan Allah’a ve Resûlü’ne âsi olmuştur.” (Ebû Dâvud, Edeb, 56; İbn Mâce, Edeb, 43; Mâlik, Muvatta’, 6; A. İbn Hanbel, IV, 394, 397, 400.)

İslam ve İhsan

İSLAM’DA HELAL VE HARAMLAR

İslam’da Helal ve Haramlar

HELAL VE HARAM LOKMA

Helal ve Haram Lokma

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.