Hat Sanatının 3 Tıbbi Faydası

Hat sanatının manevi faydalarının yanında tıbbi faydaları da oldukça önemli. İşte hat sanatının 3 tıbbi faydası.

GÖZE İYİ GELİYOR

Hat sanatı, yeryüzünde mevcut diğer yazılara nazaran tıbbî bakımdan da bir üstünlük arz eder:

1- Hiç yazı bilmeyen bir çocuğa bir çizgi çizdirseniz tabîatinden gelen hislerle o çizgiyi sağdan sola doğru keşîde eder (çeker). Çünkü kolun içeriye doğru hareketi, uzviyeti bozmaz. Bundan dolayıdır ki, uzun zaman hüsn-i hat yazanların kolları ağrımaz.

2- Sürekli hareketler hangi uzuv üzerinde cereyan ederse etsin onu yorar. Ancak hüsn-i hatta ise kavisler hâkim olduğundan böyle bir yorgunluk görülmez. Bilâkis dinlenme ve göz rahatlığı hâsıl olur.

1950’li yıllarda bir Rum doktorun muâyenehanesine astığı şu levha pek mânidardır:

“Gözlükten kurtulmak isteyenler, hüsn-i hatla meşgul olsunlar!”

Bunun mânâsı, hüsn-i hattın gözü yormamasına mukâbil yumuşak kavisleri sebebiyle bozuk gözü bile tedâvî etmesidir. Üstelik bunu tavsiye eden de, bir Rum doktordur.

Bugün de devamlı Kur’ân-ı Kerîm okuyan halktan ihtiyar insanlara dikkat edilirse, bunların nâdiren gözlük kullandıkları görülür. Kur’ân-ı Kerîm’in, ruhlara şifâ olduğu gibi göze de şifâ olduğu, tıbben tescîl edilmiştir.

PSİKOLOJİK RAHATSIZLIKLARI GİDERİR

3- Asabî bir insan, bir karalama yapsa, o karalama, âdeta testere diş­le­rini andırır. Sert ve kırık çizgiler hâlinde görülür. Batı insanı, Allâh’a dâir doğru telâkkîyi şuur altından şuur üstüne çıkaramadığı için rûhu muzdariptir. O ıztırap, Batı’nın bütün bediî mahsullerinde tezâhür eder. Kiliselerine dikkat ediniz: Mîmârîleri kaktüs dikenini andırır. Sivri bitişler hâkimdir.

İslâm mîmârîsinde ise, yuvarlaklık göze çarpar. Yan yana duran Sultan Ahmed Câmii ile Ayasofya’yı psikolojik olarak tahlîl ederseniz, Sultan Ahmed uçmaya müheyyâ bir güvercini andırır. Ayasofya’da ise hantal bir hendeseyi müşâhede edersiniz. Bu keyfiyet iki toplumun rûhunun taşa in’ikâsıdır.

İslâm âleminde Kur’ân tilâveti ve buna bağlı dînî neşve meyânında meydana gelen mûsikî de, perde perde yükseliş ve inişler arz eder. Ayrıca namazın tâdil-i erkân ile emredilmesi de, namaz kılanda matlûb olan huzurun sağlanması içindir.

Bu misâllerle tebârüz ettirmek istiyoruz ki, diğer alfabelerle yazılmış bir el yazısına uzaktan baktığınızda kalp grafiklerindeki iniş-çıkışları gösteren çizgi şeritlerini hatırlatırken hüsn-i hat, akıp giden bir zarâfet ve letâfet içinde insanı bambaşka haz âlemlerine götürür. Bâzen ondaki bir harf bile gönlü rûhâniyet ile doldurmaya kâfî gelir. Meselâ yana yatık yazılan bir vav, sanki başı eğik duâ hâlindeki bir mü’mini tedâi ettirir. Âdeta hüsn-i hatta:

“Kur’ân’dan bir harf, yeryüzünden ve içindeki her şeyden daha hayırlıdır!” hikmetli sözüyle ifâde buyrulan hakîkat tecellî etmiştir.

İnsan psikolojisinde huzurun sağlanması için, yazı yazarken elin ve gözün yorulmaması bakımından hüsn-i hattın fevkalâde üstün bir mâ­hi­yet arz etmesi de işte bundandır.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş / Osmanlı, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.