
Fussilet Suresi 48. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Fussilet Suresi 48. ayeti ne anlatıyor? Fussilet Suresi 48. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Fussilet Suresi 48. Ayetinin Arapçası:
وَضَلَّ عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَدْعُونَ مِنْ قَبْلُ وَظَنُّوا مَا لَهُمْ مِنْ مَح۪يصٍ
Fussilet Suresi 48. Ayetinin Meali (Anlamı):
Böylece, vaktiyle yalvarıp yakardıkları bütün sahte ilâhlar onları yüzüstü bırakıp kayboluverecek; artık hiçbir kurtuluş çârelerinin kalmadığını da anlayacaklardır.
Fussilet Suresi 48. Ayetinin Tefsiri:
Cenâb-ı Hak burada, kıyâmetin vaktini soranların dikkatlerini, boş şeylerle uğraşmaktan uzaklaştırıp, o dehşetli günde verecekleri hesaba çekmektedir. Nitekim Resûlullah (s.a.s.) de, yolda rastlayıp: “Yâ RasûlAllah! Kıyâmet ne zamandır?” soran kişiye: “Kıyâmet için ne hazırladın?” diyerek aynı noktaya dikkat çekmiştir. (Müslim, Birr 163) Buna göre meyvelerin tomurcuğundan çıkması, dişilerin hamile kalması ve doğurması gibi en detay şeyler bile ilmi hâricinde kalmayan Allah’tan korkmalı ve hep O’nu hesaba katarak bir hayat sürmelidir. Çünkü kıyâmet günü ancak Allah’a ihlasla yapılan kulluk fayda verecek, şefaati umulan putlar kaybolup gidecek, onlara umut bağlayanlar çaresiz ve perişan kalacaklardır.
İşte böyle fecî bir âkibete sürüklenmemek için insan denen varlığın ruh dünyasını iyi tanımak ve onu inkâra götüren sebepleri doğru tespit ederek gerekli teşhis ve tedaviyi uygulamak lâzımdır:Fussilet Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Fussilet Suresi 48. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR