Evleneceğiniz Eşinizi İşiniz Belirliyor

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Bacanlı, meslek seçiminin hayat biçimi olduğunu, hayatınız boyunca o işin yapılacağını söyledi.

Bacanlı, "Vatandaş iyi para kazandığım sürece önemli değil diyor. Bunlar sağlıklı tercihler olmuyor. Çünkü hayatınız boyunca ne işi tercih ettiyseniz onu yapmaya devam ediyorsunuz." ifadelerini kullandı.

Evlenilecek eşi de işin belirlediğininaltını çizen Bacanlı, "İş seçtiğinizde aynı zamanda eşinizi de seçmiş oluyorsunuz. İnsanların büyük bir kısmı eşlerini üniversitede iken seçerler." açıklamasında bulundu. Bacanlı, eş seçimine örnek olarak doktorun doktorluğa tahammül edecek birini seçmesi gerektiğini kaydetti.

Meslek seçiminde öğrencilerin yeteneklerine, ilgilerine ve değerlerine değer vermesi gerektiğini belirten Bacanlı, "Dolayısıyla insanlar meslek seçerken benim niteliklerim nelerdir, ben nelere ilgi duyarım, neye değer veriyorum ona bakması gerekiyor." dedi.

ÖĞRENCİLER POPÜLARİTEYE GÖRE İŞ SEÇİYOR

Öğrencilere, tercih yaparken okumaktan mutlu olacakları branşlara yönelmelerini tavsiye eden Bacanlı, şunları kaydetti:

"Öğrenciler şu bölüm yüksek puan istiyor. Şunu öne yazayım diye düşünüyor. Burada öne yazılması gereken öğrenci için daha tercih olunabilir şeydir. Puan değil. Öğrenci orada okumaktan zevk alacak mı alamayacak mı önce buna karar vermesi gerekir. Yoksa yüksek puan alsan ne olur öğrenci orada keyif almıyorsa. Bu yüzden kişi seçebilecekleri şeylerin bir listesini çıkartır. Onlardan kendisini en fazla mutlu edebilecek, çalışmaktan ve okumaktan mutlu olabileceği branşları seçer. Ona göre bir tercih yapar.

Üniversite tercihi yaparken yetenekler önemlidir diyoruz ama gündelik hayatımızda bu işler öyle yürümüyor. Öğrenciler popülariteye göre iş seçiyorlar. Biz idare olarak insanlara yeteneklerine göre meslek seçmesi gerektiğini söyleyeceğiz ama bir yandan da sanıyorum tüm mesleklerin yapılmaya değer olduğu ile ilgili bir bilinç geliştirmemiz gerekiyor. Genelde değersiz olarak gördüğümüz meslekler bile bizim hayatımızın bir parçasıdır ve değerlidir."

Bacanlı, tercihlerde yapılan büyük yanlışlardan birinin de arkadaşlar ile ilgili olduğunu söyledi. Öğrencilerin arkadaşları hangi bölüme gidiyorsa o bölüme gitmek isteğini belirten Bacanlı, "Bu yapılan en büyük yanlış. İkinci olarak özellikle özel üniversitelerin bu kadar gelişmesi ile birlikte, öğrenciler bir kurumu değerlendirirken hangi ölçütleri dikkate almaları gerektiğini iyi hesaplamalılar." açıklamasında bulundu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.