E Vitamini Nedir, Nelerde Bulunur?

E vitamini nedir, hangi besinlerde bulunur? E vitamininin faydaları nelerdir? E vitamini eksikliği veya fazlalığı nelere yol açar?

E vitamini, dördü tokoferol ve dördü tocotrienol olmak üzere yağda çözünen sekiz farklı bileşiğin oluşan bir gruba verilen isimdir. E vitamini, beyin, cilt, göz, ve dolaşım sistemi sağlığının yanı sıra görme için de önemli bir besin bileşiğidir.

E VİTAMİNİNİN FAYDALARI NELERDİR?

E vitamini, insan vücudundaki hücre zarlarını çeşitli reaktif oksijen tiplerinden koruyan ve yağda çözünen bir antioksidandır.

Antioksidanlar, bireyin vücudundaki sağlıklı hücreleri yani vücut yiyecekleri parçaladığında, ya da tütün dumanı veya radyasyona maruz kaldığında üretilen zararlı moleküller serbest radikallerin etkilerine karşı koruyabilen maddelerdir.

Serbest radikaller kalp hastalığı, kanser ve diğer hastalıkların gelişiminde rol oynayabilir. E vitaminini takviye olarak alan kişiler, E vitamininin antioksidan özellikleri nedeniyle gıdalardan doğal olarak bulunan antioksidanlarla aynı faydaları her zaman sağlamadığını unutmamalıdır.

Hem doğal hem de sentetik tokoferoller oksidasyona tabidir. Bu nedenle diyet takviyelerinde esterleştirilir ve stabilite amacıyla tokoferil asetat oluşturulur.

E VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ NELERE YOL AÇAR?

Tıp uzmanları genel olarak yetişkinlerin günde 7 ila 15 mg aralığında E vitamini tüketmelerini tavsiye edilmektedir. E vitamini eksikliği nadir görülen bir durumdur ve sinir sistemi üzerinde sinir ağrısı, yani nöropati gibi sorunlara neden olabilir.

E vitamini eklikliği genellikle E vitamini açısından düşük bir diyetten ziyade diyet yağının sindirilmesi sürecinde ortaya çıkan bir sorun nedeniyle oluşur.

E VİTAMİNİ FAZLALIĞI NELERE YOL AÇAR?

Uygun dozlarda alındığında, oral olarak E vitamini kullanımı genellikle güvenli kabul edilir. Nadir vakalarda E vitamininin ağızdan takviye olarak alınması, bulantı, ishal, bağırsakta kramplar, yorgunluk, zayıflık, baş ağrısı, bulanık görme, döküntü, gonadal işlev bozukluğu, ve idrarda kreatin konsantrasyonunun artışı yani creatinuriaya sebep olabilir.

Yapılan çalışmalar E vitamini günlük ihtiyacın çok üzerinde alınmasının kardiyovasküler hastalıklar, kanser, demans ve diğer hastalıkların ortaya çıkma olasılığını düşürse bile tüm nedenlere bağlı ölüm oranlarında da mütevazı bir artışla ilişkili olduğuna dair bazı göstergeler olduğuna işaret etmektedir. E vitamini içeren cilt bakım ürünlerinin kullanımının etkili olduğuna dair klinik bir kanıt yoktur.

GÜNLÜK E VİTAMİNİ İHTİYACI NASIL KARŞILANIR?

Çoğu insan için dengeli bir diyet yeterli E vitamini sağlar. E vitamini açısından zengin gıdalar arasında avokado, ayçiçeği ve soya yağı, ayçiçeği çekirdeği, badem, buğday tohumu yağı, fıstık, fıstık ezmesi, ıspanak, kabak, kanola yağı, kara lahana, kırmızı biber, kuşkonmaz, mango pancar yeşillikleri, yer fıstığı ve zeytinyağı bulunur.

Ayrıca et, süt, yapraklı yeşillikler ve güçlendirilmiş tahıllardan E vitamini alınması mümkündür. E vitamini, oral bir takviye olarak E vitamini kapsülü veya E vitamini ampül damlası olarak alınabilir. Ameliyat olacak bireyler, ameliyattan iki hafta önce E vitamini takviyesi almayı bırakmalıdır.

İslam ve İhsan

SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN 10 İPUCU

Sağlıklı Yaşam İçin 10 İpucu

SAĞLIK İLE İLGİLİ HADİSLER

Sağlık ile İlgili Hadisler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.