Dünya İkincisi İzmirli Hafızın Sırrı

Hırvatistan’da düzenlenen 26. Uluslararası Kur’an-ı Kerim Yarışmasında dünya ikincisi olan İzmir Karabağlar Esendere Camisi müezzini Enes Kaput, Türkiye’yi başarılı bir şekilde temsil etmenin gururunu yaşıyor.

İzmir Karabağlar Esendere Camisi müezzini Enes Kaput, yarışmada “Kur’an-ı Kerimi Güzel Okuma” kategorisinde dünya ikincisi oldu.

Aydın’ın Sultanhisar ilçesinde doğan ve ortaokuldan mezun olduktan sonra İzmir’deki Kestanepazarı Hatay Kuran Kursu’nda hafızlık eğitimine başlayan 27 yaşındaki Kaput, aynı zamanda İzmir Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde eğitim görmeye devam etti.

Genç yaşta Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesinde müezzinlik görevine başlayan Enes Kaput, yaklaşık 3 yıl sonra Karabağlar Esendere Camisi’ne atandı.

Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışmalarında İzmir ve Ege Bölgesi birinciliklerini elde eden Kaput, Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme Ve Kıraat Kurulu Başkanlığınca geçen yıl düzenlenen yarışmada da Türkiye birincisi oldu.

Hırvatistan’da düzenlenen 26. Uluslararası Avrupa Kur’an-ı Kerim Yarışması’nda Türkiye’yi temsil etme hakkı kazanan başarılı müezzin, “Kur’an-ı Kerimi Güzel Okuma” kategorisinde ikinci olmayı başardı.

Türkiye’deki dünyaca hafızlardan İsmail Biçer, Bünyamin Topçuoğlu, Erhan Mete gibi hocaların okuma şeklini dinleyerek hafızlık yapan Kaput, bu durumun kendisini çok etkilediğini düşünüyor.

“ANLATILMAZ BİR DUYGU”

Enes Kaput, hafızlığı çok sevdiğini ve bunda hocası İbrahim Eker’in büyük katkısının bulunduğunu söyledi. Hafızlığa başladıktan sonra Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışmaları’na katılmaya başladığını aktaran Kaput, o dönemden itibaren İzmir ve bölge birincilikleri elde etmeyi başardığını dile getirdi.

Kaput, özellikle Türkiye’yi temsil etme hakkı kazandığı için çok mutlu olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:

“Hırvatistan’da Türkiye’yi temsil etmek inanılmaz, anlatılmaz bir duygu. Rabb’ime bana bunu gösterdiği için binlerce kez şükrediyorum. Allah’a şükür gittik orada ülkemizin ismini duyurduk dereceye girdik. Bu anlatılmaz bir duygu, ismim açıklandığında gerçekten çok duygulandım, çok mutlu oldum. Annem babam aklıma geldi, beni yetiştiren hocalarım aklıma geldi. Orada hele bayrağımızı, Türkiye’mizin ismini duyurmak benim için bambaşka bir duyguydu.”

Kur’an-ı Kerim’i güzel okumanın ayrı bir tat olduğunu vurgulayan Kaput, “Rabb’im ‘Kur’an-ı Kerim’i doğru bir şeklide, güzel bir şekilde, edasıyla, sedasıyla, tecvit kurallarına uyarak okuyun.’ buyuruyor. Efendimiz de ‘Kur’an-ı güzel seslerinizle süsleyiniz.’ buyuruyor. Ben elimden geldiğince bu kurala uymaya gayret ediyorum. Rabb’im inşallah ömrümüzün yettiği kadar bu emirlere uymayı bize nasip eylesin.” dedi.

Enes Kaput, hafızlığın emek isteyen ve meşakkatli bir yol olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:

“Hafızlık çok emek isteyen bir iş. Kur’an’ı baştan sona ezberliyorsunuz. Ama tabii canıgönülden ezberlemek isteyene Allah yardımcı oluyor. Hafızlıkta en önemli şey dinlemek, iyi bir dinleyici daha kolay ezber yapar. Ben de İsmail Biçer, Bünyamin Topçuoğlu, Erhan Mete gibi dünyaca ünlü hafızlarımızı dinleyerek çalıştım. Onları dinleyerek de kendimi geliştirmeye devam ediyorum.”

Kaynak: AA

 

İslam ve İhsan

KUR’ÂN-I KERİM OKUMANIN FAZİLETİ İLE İLGİLİ HADİSLER

Kur’ân-ı Kerim Okumanın Fazileti İle İlgili Hadisler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.