Sırat-ı Mustakîm Ne Demektir?

Sırat-ı mustakîm ne demektir? Kısaca anlamı nedir?

İnişi ve yokuşu olmayan, dümdüz, işlek, açık, doğru ve büyük yola /caddeye denir. İstiâre-i temsiliye ile emir ve yasaklarında, helal ve haramlarında, hüküm, öğüt ve tavsiyelerinde en doğru olan İslâm Dinine de sırat-ı müstakîm denmiştir.

Tarîk, sebîl ve sırat kelimeleri yol demektir. Ancak genel olarak yola, tarîk; işlek yola sebîl; işlek, doğru, büyük ve açık yola ise sırat denir. Bu doğru yolun diğer isimleri rüşd, hüdâ, minhâc, şeriat, sünnet ve dindir. Sebîl, tarîk, sırat ve din kelimeleri Kur'ân'da müstakîm, rüşd, kıyem ve sevâ kelimeleriyle nitelenmiştir.

Kur'ân'da "Sırat-ı müstekîm";

"Sırâtullah", Allah'ın yolu (İbrahim,14/1),

"Sebîlüllah", Allah'ın yolu (Bakara, 2/154),

"Sırâtü'l-Hamîd", Hamîd olan Allah'ın yolu (Hac, 22/24),

"Sırâtı'l-azîzi'l-hamîd", Azîz ve Hamîd Allah'ın yolu (İbrahim, 14/1),

"Sırâtı's-Seviyyi", doğru yol, (Tâ-hâ, 20/135),

"Sebîlür-rüşd", doğru yol (A'râf, 7/46),

"Sebîlü'r-raşâd", doğru yol (Mümin, 40/29),

"Sebîlü Rabbike", Rabbinin yolu (Nahl, 16/125),

"Sevâü's-sebîl", doğru yol (Mâide 5/12),

"Sevâü's-Sırât", doğru yol (Sâd, 38/22),

"Tarîk-ı müstakîm", dosdoğru yol (Ahkâf, 46/30) ve "kendilerine nimet verilenlerin yolu" (Fâtiha, 1/7) kavramlarıyla da ifade edilmiştir.

Doğru yolun zıddı olarak Kur'ân'da;

"Sebîlü't-tâğût", tağut yolu (Nisâ, 4/76),

"Sebîli'l-mücrimîn", mücrimlerin yolu (Mâide, 5/55),

"Sebîli'l-müfsidin", bozguncuların yolu (A'râf, 7/142),

"Sebîlü'l-ğay", sapıklık yolu, eğri yol (A'râf, 7/146),

"Sırâtü'l-cahîm", cehennem yolu (Saffât, 37/23),

"Tarîk-ı cehennem", cehennem yolu (Nisâ, 4/169),

"Sebîlü'llezîne lâya'lemûn", bilmeyenlerin yolu (Yûnus, 10/87) ve

"Ğayri sebîli'l-müminîn", müminlerin yolundan başka yol (Nisâ, 4/115) tabirleri kullanılmıştır.

Sırâtı Müstakîm, bütün peygamberlerin insanlara tebliğ ettikleri Allah yolunun, bir tek Allah'ı kabul esasına dayalı tevhîd dininin en bariz niteliğidir; bütün peygamberlerin, sâlih, sâdık, muttakî ve Allah'ın hidâyete erdirdiği insanların izlediği yoldur.

Kur'ân'da; Allah'ın (Hûd, 11/56), Hz. Muhammed (a.s.)'in (Zuhrûf, 43/43) diğer Peygamberlerin (En'âm, 6/87), îmân edip sâlih amel işleyen (Hac, 22/23), Kur'ân'a sarılan (Âl-i İmrân, 3/101) ve adaletle emreden (Nahl, 16/76) müminlerin doğru yolda oldukları; Allah'ın (Hac, 22/54), Peygamberin (Şura, 42/52-53) ve Kur'ân'ın (Ahkâf, 46/30, İsra, 17/9). insanları doğru yola ilettikleri bildirilmiştir.

Gerçekte insanları hidâyete, doğru yola götüren Allah'tır. Ancak Allah, peygamberini insanları doğru yola çağırması için, Kur'an'ı da doğru yola iletmede rehber olması için göndermiştir.

Doğruyu bulmak isteyen kimse, kendine Kur'ân'ı rehber, Peygamberi (a.s.) önder edinerek, îmân edip sâlih ameller işlemesi gerekir.

Kaynak: Diyanet

İslam ve İhsan

SIRAT-I MÜSTAKİMİN EN GÜZEL TARİFİ

Sırat-ı Müstakimin En Güzel Tarifi

SIRÂT-I MÜSTAKÎM ÜZERE YAŞAMAK

Sırât-ı Müstakîm Üzere Yaşamak

DOSDOĞRU YOL NEDİR?

Dosdoğru Yol Nedir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.