Diyanet 2017 Umre Fiyatlarını Açıkladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yapmış olduğu 'Dövizleri bozdurun, TL'ye geçin' söylemine kulak veren Diyanet İşleri Başkanlığı, 2017 Umre fiyatları tablosunu TL bazında yayımladı. Umre fiyatlarına ilaveten Hac için tahsil edilecek ücretin de TL bazında olacağını ifade eden başkanlık, 05 Aralık 2016 tarihi itibariyle bu kararın hayata geçirileceğini duyurdu.

Diyanet İşleri Başkanlığı, 2017 yılı Umre fiyatları konusunda bir fiyat tablosu yayınladı.

KONAKLAMA VE YEMEK ÜCRETİ RİYAL ÜZERİNDEN ÖDENECEK

Edinilen bilgiye göre Diyanet yetkilileri, Türk Hava Yolları ile görüşme yaparak ulaşımın da lira üzerinden olmasını önerdi. Ancak konu henüz netleşmedi. Konaklama ve yemek ise Suudi Arabistan'a Riyal üzerinden ödenecek. Ancak doların gün geçtikçe yükselmesi ödemede açıklarını da beraberinde getirecek. Bu konuda ortaya çıkabilecek açığın Diyanet İşleri Başkanlığı'nca kapatılması planlanıyor. Hac fiyatları geçtiğimiz yıl normal konaklama için 3 bin 750 dolar, müstakil konaklama için 5 bin 250 dolar, otel için ise en düşük 6 bin 800 dolar; umre fiyatları da yaklaşık iki bin dolar olarak belirlenmişti. Kabe'ye yakınlık, müstakil lüks A sınıfı odalarının fiyatları ise daha yüksek olarak açıklanmıştı. Hacı adayları, ücretlerini üç taksit halinde de ödeyebiliyordu. Diyanet yeni umre fiyatlarının Türk Lirası olarak açıklanması için çalışmalarını sürdürüyor.

Başkanlık duyuruyu şu şekilde yayımladı;

"Başkanlığımız Hac ve Umre ücretlerinin Türk Lirası olarak tahsil edilmesine yönelik geniş kapsamlı çalışmasını tamamlamıştır. Buna göre Başkanlığımız 5 Aralık 2016 tarihinden itibaren Hac ve Umre ücretlerinin Türk Lirası üzerinden tahsil edilmesine karar vermiştir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

İşte 2017 Umre fiyatları tablosu

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.