Daha Çok Çocuklarda Görülen Süper Enfeksiyona Dikkat!

Kış aylarında özellikle çocuklarda artan grip ve nezle gibi hastalıkların tedavisi, şekil değiştiren virüs ve bakteriler sebebiyle yıldan yıla farklılık gösterebiliyor.

Virütik ve bakteriyel enfeksiyonun birleşimi olan 'süper enfeksiyon'un daha çok çocukları hasta ettiğini belirten KBB Uzmanı Dr. Vedat Oruk, şekil değiştiren virüsler konusunda uyardı.

Çocuklarda nezle ve griple başlayan hastalığın üzerine bir süre sonra bakteriyel enfeksiyonun eklenebildiğini aktaran Oruk, “Biz buna ‘süper enfeksiyon’ diyoruz. Yani virüs enfeksiyon olarak başlayıp bakteriyel enfeksiyona dönüşüyor” diyerek şöyle devam etti:

“Grip virüsü olarak tanımlanan influenzanın çok sayıda türü var. Virüslerin yapısı ve şekli sürekli değiştiği için çocuklarda kışın grip yaygın görülür. Vücudumuz, tanıdığı bir virüs nedeniyle bir daha hasta olmuyor. Ama virüs şekil değiştirirse tekrar hasta olabilir. İşte grip aşıları burada devreye giriyor. Dünya Sağlık Örgütü 2019’da ölüme sebebiyet vermiş ne kadar virüs varsa toplayıp bunlar için aşı üretiyor. Bu mikroplar ve virüslerle hasta olmamış kişilere aşılanmayı öneriyor.

“ANTİBİYOTİK KULLANIMI GEREKEBİLİR”

‘Süper enfeksiyon’ sebebiyle hastalanan çocuklarda antibiyotik kullanımı gerekebilir. Çok sık hasta olmak beraberinde öksürüğü tetikler. Terleyip soğumak, özellikle çocuklarda öksürüğü tetikleyebilir. Çocuklar sürekli koşturur. Bu sırada burun tıkalı olunca ağızdan soluma başlar. Ağız yoluyla nefes alıp verme olduğunda soluk borumuzun arka duvarı tahriş olur. O tahriş de öksürüğü ortaya çıkarır. Burnumuzun fonksiyonlarından biri de soluduğumuz havayı nemlendirip ısıtmaktır. Ama ağızdan nefes alıp verdiğimizde burnumuz devre dışı kalır ve havayı ısıtıp nemlendiremeyiz. Nemli olmayan soğuk hava da soluk borumuza indiğinde bizi öksürtür.” (ntv-sağlık)

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.