Çörek Otu Mucizesi ve Şifa Etkisi

GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kâmi Büyüközer, "Çörek otunun bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve buna bağlı olarak vücudu tahrip eden mikroplara ve virüslere karşı gücünü, ayrıca kansere karşı direncini arttırdığını ortaya koymuştur" dedi.

GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kâmi Büyüközer, Çörek otunun:

  • Bağışıklık sistemini güçlendirdiğini,
  • vücudu tahrip eden mikroplara ve virüslere karşı gücünü,
  • Vücudun kansere karşı direncini arttırdığını ortaya koymuştur." dedi.

ÇÖREK OTU ŞİFA VERİYOR

Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, çörek otu ve onun şifa veren özelliklerini açıkladı.

Çörek otunun dünyanın her tarafında çok çeşitli isimlerle bilindiğini söyleyen Dr. Büyüközer, "Aromatik bir baharat türü ve siyah rengi hariç susam tohumuna benzer olan çörek otu, geleneksel olarak çeşitli durumlar ve tedaviler için mükemmel bir ilaç olarak kullanılmıştır.

  • Solunum sistemi sağlığı,
  • cilt, mide ve bağırsak bozuklukları,
  • böbrek ve karaciğer fonksiyonları,
  • dolaşım ve bağışıklık sistemini destekleme, koruma ve iyileştirme ve genel sağlık şeklinde ifade edilebilir" dedi.

İslam âlimlerinden El Buruni'nin çörek otu üzerinde bilimsel araştırmalar yaptığını belirten Dr. Büyüközer, İbn-i Sina'nın da bedeni yorgunluk ve keyifsizliğe karşı çörek otu desteği üzerinde durduğunu söyledi. Dr. Büyüközer sözlerine şöyle devam etti: "1996 yılında Amerika'da faaliyet gösteren FDA Bağışıklık sistemini uyarıcı olarak kullanılacak bir ilaca patent izni vermiştir. Bu ilaç çörek otundan çıkartılan bir öze dayanmaktadır. Patentte kanseri tedavi edici, kansere karşı uygulanan kemoterapinin yan etkilerini gidermek için ve insanlardaki bağışıklık sistemi fonksiyonunu artırmak için etken maddenin çörek otundan çıkartılan özler olduğu belirtilmektedir".

ÇÖREK OTU İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİF

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Ölüm dışında hiçbir hastalık yoktur ki, çörek otunda onun için bir deva bulunmasın." [Buhârî, Tıbb 7; Müslim, Selam 89, (2215); Tirmizî, Tıbb 5, (2042), 22, (2071)]

ÇÖREK OTUNUN FAYDALARI İLE İLGİLİ YAZILAR

LABORATUVAR ARAŞTIRMALARI ÇÖREK OTUNUN ŞİFA ETKİSİNİ KANITLIYOR

Son yıllarda uluslararası dergilerin onlarca ilmî araştırma yayınlandığını vurgulayan Dr. Büyüközer, "Laboratuvar araştırmaları, çörek otunun bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve buna bağlı olarak vücudu tahrip eden mikroplara ve virüslere karşı gücünü, ayrıca kansere karşı direncini arttırdığını ortaya koymuştur.

Londra Kings College Üniversitesinde yapılan bir çalışma 1997 yılında yayınlandı. Yapılan araştırmada çörek otunun iki çeşit yağ ihtiva ettiği ortaya kondu. Bunlar yüzde 0.45 oranında anti enflamatuar (iltihap önleyen) özelliğe sahip olan uçucu yağ, diğeri ise yüzde 33 oranında uçmayan yağdır" ifadelerini kullandı.

"ÇÖREK OTU ÖZÜ MEME, PROSTAT, CİLT KANSERİ GELİŞİMİNİ YAVAŞLATIYOR"

Çörek otunun uçucu yağının romatizma gibi, eklem hastalıkları iltihabını hafifletmede etkin olduğunu altını çizen Dr. Büyüközer, "Londra Kings College Üniversitesinde yapılan bir araştırma, çörek otunun bazı mikropların etkinliğini yavaşlattığını ve iltihap oluşmasını engelleyici bir özelliğe sahip olduğunu ortaya koymuştur. Çörek otunun nefes darlığı ve solunum yolları iltihabının tedavisinde faydalarına işaret eden bir araştırma yapılmıştır. Bir başka araştırmada çörek otu özünün meme, prostat, cilt kanseri gibi bazı kanser türlerinde kanser hücrelerinin gelişmesini yavaşlattığı görülmüştür. Bir başka araştırma, çörek otunun fagositik hücrelerinin 'Candida Albicans' adındaki bir çeşit mantar türünü yutma gücünü arttırdığını ortaya koymuştur" dedi.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.