
Bakara Suresi 192. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bakara Suresi 192. ayeti ne anlatıyor? Bakara Suresi 192. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Bakara Suresi 192. Ayetinin Arapçası:
فَاِنِ انْتَهَوْا فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ
Bakara Suresi 192. Ayetinin Meali (Anlamı):
Eğer onlar savaştan vazgeçerlerse şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Bakara Suresi 192. Ayetinin Tefsiri:
Bu
âyetler, Allah’a ve Rasûlü’ne inanmaları sebebiyle Mekke’den zorla çıkarılan ve
Medine’de onlara yardımcı olan bütün mü’minlere hitap etmekte, kendilerine bu
zulmü revâ görenleri yakaladıkları yerde öldürmelerine ve onları Mekke’den
çıkarmalarına imkân tanımaktadır. Bu emrin uygulanması için bölgenin Harem veya
Harem harici olma şartı bulunmadığı gibi, karşı tarafın taarruz etmesini bekleme
şartı da yoktur. Zira düşmana hücum ederek askerlerini yakalayıp öldürmek,
savaşı kazanmanın en mühim esaslarından biridir. Cenab-ı Hakk’ın bu emri ve
geleceğe yönelik bu va‘di Mekke’nin fethi günü gerçekleşmiştir. Peygamberimiz o
gün, İslâm’ı kabul etmeyen müşrikleri Mekke’den çıkarmıştır.
Âyetin
“Bilin ki fitne, adam öldürmekten daha beterdir” (Bakara 2/191) ifadesinde yer alan الْفِتْنَةُ
(fitne) kelimesi sözlükte karışığını almak, işe lazım olacak değerli kısmını
değersiz kısmından ayırmak için altını ateşe koymaktır. Bu mânadan hareketle
burada insanı sıkıntı, ızdırap, azap ve belâya sokmak mânasında kullanılmıştır.
Bununla beraber şirk ve küfrü yaymak, dinden dönmek ve döndürmek, Allah’ın
haramlarını ihlal etmek, yasaklarını çiğnemek, umumî asayiş ve sükûneti bozmak,
şiddete başvurarak bir inancı bastırmaya ve ortadan kaldırmaya çalışmak ve
insanları vatanlarından çıkarmak hep birer fitne örnekleridir.
Ölümü
temennî ettiren ve aratan durumlar, şüphesiz ölümden daha beterdir. Ayetteki
söz geliminde insanı vatanından çıkarmanın ona, ölümü temenni ettirecek fitne
ve sıkıntı cümlesinden olduğuna bir işaret vardır. Müminin imanından döndürülüp
kâfir olması da, mümin olduğu ve dinine sımsıkı sarılı bulunduğu halde
öldürülmesinden daha ağır, daha zararlı bir durumdur. Gerçekten de o dönemde
müminlerden bazı kimseler, Mekke müşrikleri tarafından küfre döndürülmek için
azaba uğratılıyor, onlar da, “Allah yolunda öldürülenlere sakın «ölüler»
demeyin. Çünkü onlar diridir, fakat siz farkında değilsiniz” (Bakara 2/154)
ilâhî emri gereğince ölmeyi göze alıp Allah’ın izniyle tahammül
gösteriyorlardı. Yine savaşmanın örfen haram olduğu bir ayda ashâb-ı kirâmdan
bazılarını müşrikler öldürmüşler, bu da müslümanların gücüne gitmişti.
Bütün
bu gelişmeler, müslümanlara savaşın emredilmesinin sebep ve gerekçelerini
oluşturmuştur. Böylece müslümanlar fitneyi ortadan kaldırmak için Allah yolunda
savaşa, gazi veya şehîd olmaya teşvik edilmişlerdir.
Âyetin
devamında, Mescid-i Harâm civârında, Mekke içinde öncelikle müşrikler savaşa
başlamadıkça, müslümanların onlarla savaşması yasaklanmaktadır. Fakat müşrikler
savaşı başlattıkları ve müslümanları öldürdükleri takdirde, müslümanların da
onları öldürmelerine müsaade edilmektedir. Bu durumda kâfirlere böyle bir
cezanın takdir edilmesi tabii karşılanmalıdır.
Eğer
size savaş açan kâfirler, savaştan ve Allah’ı inkârdan vazgeçer ve tevbe
ederlerse, Allah onların bütün günahlarını bağışlar, onlara merhamet eder ve
onları âhiretin ebedi nimetleriyle rızıklandırır. Bu âyette müslümanlara,
savaştan vazgeçen kâfirlere karşı şiddet kullanmamaları gerektiğine dair bir
ima ve işaret bulunmaktadır. Onlar, Allah Teâlâ’nın bağışlayıcı ve merhamet
edici sıfatlarından hisse almaya çalışıp, durumun nezâketini de dikkate alarak
-kâfir de olsalar- Allah’ın kullarına bu şekilde davranmaya gayret
göstermelidirler. Sadece Allah rızâsı için, Allah yolunda ve Allah’ın yoluna
engel olanlarla savaşmalı; kâfirler düşmanca tutumlarından vazgeçer geçmez müslümanlar
da hemen savaştan vazgeçmelidirler.
Ancak
müslümanın sürekli devam etmesi gereken bir savaşı daha vardır:
Bakara Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Bakara Suresi 192. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR