osmanlı   (2520 içerik bulundu)

Rum Mehmet Paşa Camiî

Rum Mehmet Paşa Camiî, İstanbul'un Üsküdar ilçesinde yer alan, Osmanlı döneminden kalma tarihî bir camidir. Rum asıllı Osmanlı veziri Rum Mehmet Paşa tarafından

Şeyh Eedebali Hazretleri'nin Gönül Eseri

Şeyh Edebali Hazretleri’nin en büyük eseri, birçok zevât-ı kirâmın yaptığı gibi kitaplar değil, birbirini takip eden îman ve İslâm yolunda seferber mücâhid nesi

Minaresi İle Arasından Yol Geçen Cami

 Bursa'daki ilginç mimarisi ile dikkat çeken 618 yıllık Timurtaş Paşa Camii ile minaresi arasından yol geçiyor. Camiden ayrı olan minarenin altı ise şadırvan ol

İstanbul'da Cuma Salâsı Geleneği Devam Edecek!

İstanbulluların talebi üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı, merkez camilerde Cuma salâsı okunmasına karar verdi. Diyanet'ten ilçe müftülüklerine gönderilmek üzere

Anzaklı Ömer'in Hikâyesi

Çanakkale destanının yıllar sonra ortaya çıkan hikmet ve ibret dolu, bereketli bir neticesi olan hâdise.

Fransız Generali Guro’nun Çanakkale Hatırası

Fransız Generali Guro’yu ağlatan Çanakkale hatırası...

Yıldız Sarayı Müzesinde Neler Var?

Osmanlı Devleti 34. Padişahı Sultan II. Abdulhamid tarafından genişletilerek devletin merkezi olarak kullanılan Yıldız Sarây-ı Humayun'u zamanın en gizemli yapı

Çöpten Sanat Çıkıyor

Bayburt’ta üniversitede görev yapan Coşkun Koçhan, atıl malzemeleri toplayarak tarihi figürleri canlandırıyor.

Hayâl Ötesi Bir Ferâgat

Çanakkale harbindeki îman ordusunun erleri, Hazret-i Peygamber -sal­lâl­lâ­hu aleyhi ve sellem-’in mânevî terbiyesinde yetişmiş bulunan ashâb-ı kirâmın ahlâkını

Kayı Boyuna Ait Olduğu Tahmin Edilen Mezarlar Bulundu

Gaziantep’in İslahiye ilçesindeki Yeniköy Mahallesi’nde eksi mezarlar bulundu. Bulunan mezarların Anadolu’ya yerleşen ve Oğuzların 24 boyundan biri olan Kayı bo

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.