hukuk   (2365 içerik bulundu)

Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet'in Hukuki ve Ahlaki Açıdan Değerlendirilmesi

Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet'in hukuki ve ahlaki açıdan farklılıkları nelerdir? Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet'te yasaklar ve cezaları neler? İl

İslam Hukukuna Göre Arazi Çeşitleri

İslam’da hukûkî statülerine göre arazi çeşitleri nelerdir? Fethedilme şekline göre ve öşre tabi olup olmama bakımından arazi çeşitleri.

İslam’a Göre Miras Hukuku Nasıl Olmalı?

Miras nedir? Mirasçı olmanın şartları nelerdir? İslam’a göre miras taksimi nasıl yapılır? İşte İslam’da miras hukuku...

İslam'da Borç Hukuku

Borcun unsurları, taraflar, konu ve sebepten ibarettir. Borcun tarafları, alacaklı ve borçludur. Peki İslam'da borç alıp vermenin kuralları nelerdir?

Peygamber Efendimiz’in Hak, Hukuk ve Adalet Anlayışı

Hz. Peygamber hak, hukuk ve adalet konusunda oldukça hassastı. Bir öğretmen olarak en mühimi sahabeye hak ve hukuku öğretti.

Müslümanların Hukuken Tanınmasını Sağlayan Antlaşma

Müslümanların hukuken tanınmasını sağlayan anlaşmanın adı nedir? İslam Devleti’nin Mekkeli müşrikler tarafından tanınmasını sağlayan antlaşma: Hudeybiye Antlaşm

Miras Hukukuna Uyuyor Muyuz?

Peygamber Efendimize (s.a.v) layık bir ümmet olmaya çalışıyor muyuz? Kendi nefsimizi muhasebe ediyor muyuz? Müslüman olarak İslam'ın emrettiği gibi miras hukuku

Ariyet Nedir? İslam Hukukunda Ariyet Akdi

Âriyet akdi, bir kimseye bedelsiz olarak belli bir süre kullanmak üzere bir malın verilmesini konu alan bir sözleşme türüdür. Türkçe’de bu akde iğreti sözleşmes

Telfîk Nedir? İslam Hukukunda Telfîk

Telfik değişik mezheplerin hükümlerinden yararlanmayı (buna intikal de denilmektedir), dolayısıyla değişik mezheplerin kişiye kolay gelen hükümlerini seçmeyi de

Şeriat Sisteminin Olmadığı Yerlerde Hukukçu Olunur mu?

Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım, İslam hukuk sisteminde avukat veya hakim olunup-olunmayacağını anlatıyor.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.