Allah’ım! Üç Aylar’ı Bize Bereketli Kıl

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu haftaki cuma hutbesi “Allah’ım! Üç Aylar’ı Bize Bereketli Kıl” başlığıyla yayınlandı.

“Allah’ım! Üç Aylar’ı Bize Bereketli Kıl” başlığıyla yayınlanan bu haftaki cuma hutbesinde, rahmet ve mağfiret iklimi Üç Aylar’ın başlayacağı müjdesi verildi.

Hutbede, Allah’ın rahmet ve mağfiretinin üzerimize bol bol indiği vakitler olan Üç Aylar’ın ihya edilmesi ve iyi değenlendirilmesi gerektiği vurgulandı.

İşte 20.01.2023 tarihli cuma hutbesi.

BEREKET MEVSİMİ: ÜÇ AYLAR

Muhterem Müslümanlar!

Hasretle yolunu beklediğimiz rahmet ve mağfiret iklimi Üç Aylar manevi hayatımızı yeniden kuşatmak üzere. Önümüzdeki pazartesi günü Ramazan-ı şerifin müjdecisi Recep ayına kavuşacağız inşallah. Bizleri bu mübarek mevsime ulaştıran Yüce Rabbimize sonsuz hamd ve senalar olsun. Bu ayları nasıl değerlendireceğimizi öğreten Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya salât ve selam olsun.

Aziz Müminler!

Üç Aylar, Cenab-ı Hakk’ın rahmet ve mağfiretinin üzerimize bol bol indiği vakitlerdir. Huzur ve sükûnun kalpleri daha fazla kuşattığı zamanlardır. Bereket kapılarının ardına kadar açıldığı anlardır. Üç Aylar, yaratılış gayemizi yeniden tefekkür etme, sorumluluklarımızı bir kez daha hatırlama, takva şuurumuzu yani kulluk bilincimizi pekiştirme aylarıdır. Nitekim Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الَّذ۪ينَ اتَّقَوْا وَالَّذ۪ينَ هُمْ مُحْسِنُونَ “Allah, takva ile hareket eden ve iyilik yapanlarla beraberdir.”[1] O halde kendimize, çevremize ve Rabbimize karşı sorumluluğumuzun bilincinde olalım. İyi bir Müslüman olmak için çaba gösterelim.

Kıymetli Müslümanlar!

Üç Aylar, manevi yönden kendimizi yenilemek için büyük bir fırsattır. Gidişatımızı gözden geçireceğimiz, halimizi daha da güzelleştirmeye gayret edeceğimiz günlerdir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır: فَمَنْ اٰمَنَ وَاَصْلَحَ فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ “İman edip halini düzeltenlere korku yoktur, onlar üzüntü de çekmeyecekler.”[2] Öyleyse dünyevileşme ile örselenen zihin ve gönül dünyamızı yeniden ihya etmenin çabasında olalım.  İbadetlerimizi eksiksiz olarak yerine getirelim. Hayır ve hasenatımızı daha da artıralım.

Aziz Müslümanlar!

Üç Aylar, duaya ve tövbeye, affa ve bağışlanmaya açılan kapıdır. Nitekim Rabbimiz يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا تُوبُوا إِلَى اللَّهِ تَوْبَةً نَّصُوحًا “Ey iman edenler! İçtenlikle Allah’a tövbe edin.”[3] hitabıyla bizleri haramlardan vazgeçmeye, günahlardan temizlenmeye davet etmektedir. O halde, bu mübarek mevsimde Rabbimizin affına nail olmanın yollarını arayalım. Bizi O’nun mağfiretinden uzaklaştıran her türlü kötülükten uzak duralım. Ailemiz, milletimiz ve bütün kardeşlerimiz için samimiyetle dua edelim.

Değerli Müminler!

Önümüzdeki Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece Regaib gecesini idrak edeceğiz inşallah. Üç Aylar ve Regaib gecemiz mübarek olsun. Yüce Mevlâmızın وَاِلٰى رَبِّكَ فَارْغَبْ “Ancak Rabbine yönel.”[4] emri gereği rağbetimiz Allah’a olsun. “Rabbinizden olan mağfirete ve genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun.”[5] ilahi davetine kulak verelim. İstikametimiz iyiliğe, hayra ve güzelliğe olsun. Bu bereket mevsiminde Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in şu duası dilimizden düşmesin. “Allah’ım! Receb ve Şaban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan ayına ulaştır.”[6]

Dipnotlar:

[1] Nahl, 16/128. [2] En’âm, 6/48. [3] Tahrîm, 66/8. [4] İnşirah, 94/8. [5] Âl-i İmrân, 3/133. [6] Taberânî, El Mu’cemü’l Evsat, IV, 189.

Kaynak: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İslam ve İhsan

ÜÇ AYLAR DUASI

Üç Aylar Duası

ÜÇ AYLAR'DA OKUNACAK DUALAR VE TESBİHLER

Üç Aylar'da Okunacak Dualar ve Tesbihler

ÜÇ AYLAR’IN FAZİLETİ VE ÖNEMİ NEDİR?

Üç Aylar’ın Fazileti ve Önemi Nedir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.