
Âl-i İmrân Suresi 13. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Âl-i İmrân Suresi 13. ayeti ne anlatıyor? Âl-i İmrân Suresi 13. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Âl-i İmrân Suresi 13. Ayetinin Arapçası:
قَدْ كَانَ لَكُمْ اٰيَةٌ ف۪ي فِئَتَيْنِ الْتَقَتَاۜ فِئَةٌ تُقَاتِلُ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ وَاُخْرٰى كَافِرَةٌ يَرَوْنَهُمْ مِثْلَيْهِمْ رَأْيَ الْعَيْنِۜ وَاللّٰهُ يُؤَيِّدُ بِنَصْرِه۪ مَنْ يَشَٓاءُۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَعِبْرَةً لِاُو۬لِي الْاَبْصَارِ
Âl-i İmrân Suresi 13. Ayetinin Meali (Anlamı):
Birbiriyle savaşan o iki orduda sizin için büyük bir ibret vardır: Bunlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, diğeri ise kâfir olup, karşılarındaki mü’minleri baş gözleriyle kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah, dilediğini yardımıyla destekler ve güçlendirir. Elbette bunda, görecek gözleri olanlar için kesin bir ibret vardır.
Âl-i İmrân Suresi 13. Ayetinin Tefsiri:
Âyetin
haber verdiği ibretli hâdise Bedir savaşında gerçekleşmiştir. O savaşta
mü’minler 313 kişi, müşrikler ise 1000 kişi kadar idiler. Savaş hazırlıkları
bakımından da müslümanların durumu, düşmanlarına göre oldukça zayıftı. Üstelik
harp niyetiyle yola çıkmadıklarından dolayı psikolojik olarak da savaşmaya
hazır değillerdi. Bu bakımdan Allah Teâlâ, kâfirlerin azim ve cesaretlerini
kırmak ve kalplerine korku salmak maksadıyla müslümanları gözlerine iki katları
olarak göstermiştir. (bk. Enfâl 8/43-44) Böylece mü’minlere ilâhî yardımını göndererek
onları zafere eriştirmiştir. Burada “Az sayıdaki nice topluluk, çok sayıdaki
nice kalabalığı Allah’ın izniyle yenmiştir” (Bakara 2/249) gerçeği tecelli etmiştir.
Allah’ın yardımı sadece Bedir veya başka bir savaşa ait bir durum değildir. O,
dilediği takdirde, ilâhî yardımı celbedecek kalbî kıvam, hal ve davranış içinde
bulunan bütün kullarına çeşitli yollarla yardımını gönderir. O halde idrak ve
anlayışları açık, basîret sahibi olanlar, bu gibi hâdiselerden ibret almalı,
ilâhî nusret ve inâyete nâil olmanın yollarını aramalıdırlar. Hele inkâr yoluna
saparak, Allah’ın yardımına mazhar olan, bizzat Cenâb-ı Hakk’ın nusratıyla
desteklediği mü’min topluluklara düşman bir mevkide asla bulunmamalıdırlar.
Bunun
için de insanın, nefsini iyi tanıması, iç âlemini ve duygularını tahlil etmesi
ve kendini kötülüklere sevkedecek tehlikelerin başında gelen “dünya sevgisi”ni
dengelemesi, hatta mümkün oldukça gönlünden silmesi gerektiğini öğretmek üzere
şöyle buyrulmaktadır:
Âl-i İmrân Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Âl-i İmrân Suresi 13. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR