Adetli Kadın Kur’an-ı Kerim Okuyabilir mi?

Kız Kur’ân kurslarında, adet döneminde zorla kuran okutuyorlar bir vebâli olur mu? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Adetli veya Lohusa Kadın Kur’ân-ı Kerîm Okuyabilir mi?

Âdetli olan kadın veya cünüp olan kimse Kur’ân okuyamaz, mushafa el süremez ve onu kılıf, çanta gibi bir muhafazanın içinde olmadıkça eline alıp taşıyamaz. Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Ona (Kur’ân’a) tam olarak temizlenmiş olanlardan başkası el süremez.” (Vâkıa, 56/79.) Hz. Peygamber de bu konuda şöyle buyurmuştur: “Âdetli kadın ve cünüp kimse Kur’ân’dan bir şey okuyamaz.”  (Tirmizî, Tahâre, 98; İbn Mâce, Tahâre, 105. )

Bu duruma göre bir kılıf veya çanta içindeki mushafa el sürmek veya onu taşımak hayızlı ve cünüp kimse için caizdir. Yine ilimle uğraşan kimse tefsir, hadis ve fıkıh kitaplarını zarûret yüzünden giyisisinin yeni ile veya eliyle tutabilir. Kur’ân yapraklarını abdestli olarak çevirmek müstehaptır. Yine bu yaprakları okumak için kalemle çevirmek de caizdir. Diğer yandan âdetli veya cünüp kimse; tesbih, tekbir, zikir, salât okuyabileceği gibi dua âyetlerini de dua niyetiyle okuyabilir. (Zühaylî el-Fıkhu’l-İslâmî ve Edilletuh, I, 471; bk. Dârimî, Vudû, 103.)

Kadınlar Hayız ve Nifas Halinde Neler Yapamaz?

Hayız ve nifaslı kadınlar için bazı özel hükümler vardır. Bu hâllerden biri kendinde bulunan kadınlar;

1- Kadın ay halinde veya loğusalık günlerinde namaz kılmaz. Bu günlere rastlayan namazlar düşmüş olur. Allah elçisi, Fâtıma binti Ebî Hubeyş’e
şöyle buyurmuştur: “Hayız gördüğün zaman namazı bırak.” (Buhârî, Hayz, 19, 24, Vudû, 63; Müslim, Hayz, 62.)

2- Yine aybaşı veya loğusa olan kadın ramazan orucunu tutmaz ve daha sonra kaza eder. Hz. Âişe’den şöyle dediği nakledilmiştir: “Biz Rasûlüllah devrinde âdet görüyorduk. Namazı kaza etmekle emrolunmadığımız halde tutamadığımız orucu kaza etmekle emrolunuyorduk.” (Buhârî, Hayz, 20; Ebû Dâvûd, Tahâre, 104.)

3- Yine hayızlı kadın umre ve hacc’da tavaf yapamaz.(Buhârî, Hayz, 1, 7, Hac, 71, Edâhî, 3, 10; Müslim, Hac, 119,120.)

4- Kur’ân-ı Kerîm okuyamaz, (Vâkıa, 56/79; Tirmizî, Tahâre, 98; İbn Mâce, Tahâre, 105.)

5- Eşi ile cinsel ilişkide bulunamaz (Bakara, 2/222.)

4- Eşi onu boşayamaz. (bk. Talâk, 65/1; Kâsânî, Bedâyiu’s-Sanâyi’, I, 44; İbnü’l-Hümâm, age, I, 54, 57, 61;
İbn Âbidîn, age, I, 158 vd.) Bununla birlikte çoğunluğa göre boşama tasarrufu geçerli olur.

Kaynak: Erkam yayınları, Aile İlmihali

İslam ve İhsan

ADETLİ KADIN NELER YAPAMAZ?

Adetli Kadın Neler Yapamaz?

ÂDET DÖNEMİNDEKİ BİR KADININ İBADET HAYATI

Âdet Dönemindeki Bir Kadının İbadet Hayatı

ADET HALİNDEYKEN KURAN OKUNUR MU?

Adet Halindeyken Kuran Okunur mu?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.