Abdullah Tivnikli Kimdir?

Aziz Mahmud Hüdâyi Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi, Eksim Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı, merhum Fahrettin Tivnikli'nin kardeşi, hayır ve hizmet ehli gönül insanı Abdullah Tivnikli'nin hayatı... Abdullah Tivnikli kimdir?

Abdullah Tivnikli, 1959’da Erzurum’da doğdu.

1981’de İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Tivnikli, bu üniversitede İşletme yüksek lisansını tamamladı.

Yüksek lisans eğitiminin ardından akademik çalışmalar için İngiltere’ye giden Tivnikli, burada katılım bankacılığı modelinin dünyadaki işleyişi, hukuki altyapısı ve uygulamaları hakkında eğitim aldı.

Tivnikli, Türkiye’de 1980’lerin başında serbest piyasa ekonomisine geçilmesiyle 1983’te aldığı bir davet üzerine katılım bankacılığının hukuki altyapısının hazırlanmasında görev yapmak üzere ülkesine döndü ve Albaraka Türk’ün kuruluş sürecinde yer aldı.

1986’da aile şirketi olan Eksim kurulurken, enerji yatırımlarıyla büyüyen holdingin elektrik dağıtım ve satış hizmetlerinde Abdullah Tivnikli’nin önderliğinde önemli yatırımlar gerçekleştirildi.

Abdullah Tivnikli, 1988’de Kuveyt Türk Katılım Bankası Yönetim Kurulu Üyesi, 2001’de aynı bankada Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve 2005’te Türk Telekomünikasyon AŞ Yönetim Kurulu Üyesi görevlerini yürüttü.

Vakıf faaliyetlerine daha fazla zaman ayırmak için 2015’te Kuveyt Türk’teki başkan yardımcılığı görevinden ayrılan Tivnikli, çok sayıda cami, okul, yurt ve aşevi yaptırırken, gençlerin yurt içinde ve yurt dışında eğitim almasına ve akademik çalışmaların hayata geçirilmesine hayırsever olarak sürekli destek verdi.

Tivnikli, İstanbul Araştırma ve Eğitim Vakfı ve SETA gibi birçok vakfın ve kuruluşun kurucuları arasında yer almasının yanı sıra, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi ve Bahreyn Krallığı Fahri Konsolosu olarak da görev yürüttü.

Abdullah Tivnikli, dört çocuk babasıydı. 6 Kasım 2018 Salı günü Hakk'ın rahmetine kavuştu.

İslam ve İhsan

ABDULLAH TİVNİKLİ VEFAT ETTİ

Abdullah Tivnikli Vefat Etti

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.