3 Milyon Çocuk Yaz Kur'an Kurslarına Gitti

28 Şubat sürecinden sonra, Kur’an öğrenimine getirilen yaş sınırlamasının 2011 yılında kaldırılmasının ardından Kur’an kursları daha da şenlendi. Diyanet’in bu yılki yaz Kur’an Kurslarına tam 3 milyon 148 bin 793 öğrenci katıldı. Kurslara en yoğun ilgi İstanbul’da oldu.

Kur’an öğrenimine getirilen yaş sınırlamasının 2011 yılında kaldırılmasının ardından Kur’an kursları daha da şenlendi. Veliler çocuklarını rahatlıkla Kur’an kurslarına gönderebiliyor artık. Bu özgürlük rakamlara da yansıdı. Diyanet’in bu yılki yaz Kur’an kurslarına tam 3 milyon 148 bin 793 öğrenci katıldı. Kurslara en yoğun ilgi İstanbul’da oldu. Bazı illerde Kur’an kurslarına katılımın az olduğu görülürken, iller sıralamasında Tunceli son sırada yer aldı. 

shutterstock_979047532014 yılında da Diyanet İşleri Başkanlığı’nın  “Camiye koşalım, Kuran ile buluşalım” sloganı ile başlattığı yaz Kuran kurslarına yoğun bir ilgi vardı. Diyanet görevlileri en ücra yerleşim yerlerinde bile kurs açmaya çalışırken eğitimlerin sonuçları, çabaların boşa gitmediğini gösterdi. Diyanet’in verilerine göre bu yıl 3 dönem halinde verilen eğitimlerde 3 milyon 148 bin 793 öğrenci Kuran-ı Kerim okumayı ve temel dini bilgileri öğrendi.

İSTANBUL BİRİNCİ, ANKARA İKİNCİ, KONYA ÜÇÜNCÜ

81 il içerisinde en yoğun katılımın olduğu il İstanbul oldu. İstanbul’da bu yıl tam 388 bin 980 çocuk Kuran ile buluştu. İstanbul’u 164 bin 626 kişiyle Ankara ve 130 bin 864 kişiyle de Konya takip etti. Diğer bazı illerde gerçekleşen rakamlar ise şöyle: Bursa 94 bin 187 kişi, İzmir 93 bin 445 kişi, Kocaeli 87 bin 271 kişi, Şanlıurfa 77 bin 608 kişi, Samsun 76 bin 656 kişi, Antalya 73 bin 725 kişi, Adana 72 bin 545 kişi.

KATILIMIN DÜŞÜK OLDUĞU İLLER

Kuran öğreniminin düşük olduğu iller ise dikkat çekici. Tunceli, Kuran kurslarına ilgide son sırada yer aldı. 85 bin kişilik ilde kurslara giden öğrenci sayısı bin 270’de kaldı. Sondan bir önceki sırada da Ardahan bulunuyor. Son sıralarda yer alan Iğdır’da da kurslara 6 bin 543 öğrenci gitti. 400 bin nüfuslu Edirne’de Kuran öğrenen öğrenci sayısı 11 bin 538 kişi olarak belirlendi. Eskişehir de katılımın az odluğu başka bir il. 800 bin kişilik kentte Kuran öğrenen öğrenci sayısı 27 bin 10 kişi olarak tespit edildi.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.