2015 Uluslararası 'sinema ve Din Sempozyumu' Düzenleniyor

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi “Sinema ve Din Sempozyumu” düzenliyor. 2015 International Conference on Religion&Film, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve University of Nebraska Omaha “Uluslararası Sinema ve Din" konulu bir sempozyum gerçekleştirilecek. 21-24 Mayıs 2015 tarihlerinde İstanbul’da yapılacak olan sempozyumun bildiri özetleri kabul edilmeye başlandı.

2015 Uluslararası Sinema ve Din Sempozyumu, dünyada (özellikle ABD, İngiltere ve Avusturalya) ilgi çekici inter-disipliner bir akademik alan olan “Sinema ve Din” konusunda Türkiye’de de farkındalık oluşturmak; hem ilahiyat hem de iletişim fakültelerindeki akademisyenleri bu alana dair fikir üretmeye teşvik etmek amacıyla 21-24 Mayıs 2015 tarihlerinde Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve University of Nebraska Omaha işbirliği ile İstanbul’da düzenlenecek.

Sempozyum, teorik değerlendirmeler, saha araştırmaları ve uygulama örneklerine yer veren sunumlara açık olarak yapılacak. Sempozyumda ele alınması düşünülen konular belirtilmekle birlikte, bu konulara ek olarak yeni konular da önerilebilecek.

"2015 Uluslararası Sinema ve Din Konferansı" için bildiri özetleri şimdiden kabul edilmeye başlandı. Bildiri özetleri için son tarih 6 Ocak 2015. Tebliğler “Sinema ve Din” alanına giren herhangi bir konuda olabiliyor. Filmlerin ilahiyat disiplinleri açısından değerlendirilmesi, filmlerin değerler açısından değerlendirilmesi, sinema ile ilahiyat disiplinlerini (Din Eğitimi, Din Psikolojisi, İslam Hukuku, Tefsir vs.) kapsayabileceği belirtiliyor.

sinemavedinturkce

Sempozyumda ele alınması düşünülen konular şu şekilde belirtiliyor:

  • Sinema ve din eğitimi
  • Sinema filmlerinin örgün din eğitiminde bir araç olarak kullanımı
  • Sinema filmlerinin yaygın din eğitiminde bir araç olarak kullanımı
  • Sinema ve değerler eğitimi
  • Türk sineması ve din
  • Sinema ve İslam hukuku
  • İslam hukuku açısından sinemanın problemleri ve bu problemlere çözüm yolları
  • Sinema ve din psikolojisi
  • Sinema filmlerinin dindarlık üzerindeki etkileri
  • Sinema ve din sosyolojisi
  • Sinemanın toplum üzerindeki etkileri
  • Sinema ve İslamofobi
  • Sinema ve Tefsir
  • Sinema ve Hadis
  • Kuran ayetlerinin sinemada kullanımı
  • Filmlerin alt metinlerinde yer alan ayet ve hadisler
  • Sinema filmlerinde Kur’an kıssalarına yapılan atıflar
  • Filmlerin alt metinlerinde İslami mesajların, Kur’an kıssalarının, ayet ve hadislerin sunulma imkanı
  • Sinema ve dini musiki
  • Sinema filmlerinde kullanılan dini müzikler ve bunların filmlere kattığı değerler
  • Türk sinemasında dindar tipolojileri
  • Türk sinemasının dine bakışı
  • Dindar bir sinema mümkün müdür?
  • İslami bir sinema mümkün müdür?
  • Sinemanın İslamileştirilmesi mümkün müdür?
  • Sinema ve hikmet
  • Sinema ve dinler tarihi
  • Sinemada dinlerin sunumu
  • Sinema filmlerinde dinlere olumlu ve olumsuz yaklaşımlar
  • Dinleri eleştiren filmler
  • Dinleri değerlendiren filmler
  • Filmleri anlamak için dinin kullanımı
  • Dinleri öğrenmek için filmlerin kullanımı
  • Sinema ve Kelam
  • Kelam problemlerinin sinema filmlerinde örneklendirilmesi
  • Sinema ve tasavvuf
  • Sinema ve islam sanatları
  • Geleneksel islam sanatlarının sinema filmlerinde kullanılması
  • İslam sanatlarının estetik ilkeleri sinema sanatına farklı ufuklar açabilir mi?
  • Sinema ve islam edebiyatı
  • İslam edebiyatından sinemaya uyarlamalar.
  • İslam geleneğindeki menkıbe, kıssa ve diğer edebi formlar sinema sanatına farklı ufuklar açabilir mi?

    Detaylı bilgi için tıklayın.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.