umut

Veren Elle Alan Eli Buluşturuyorlar

Kırklareli'nde engellilere umut olabilmek için dernek kuran engelli anneleri, "Veren el ile alan eli buluşturuyoruz projesi" kapsamında engellilerin ev ve eşya gibi ihtiyaçlarını da karşılıyor.

Hayata Tekrar Tutunan Çocuk

İzmir'deki hastanelerde tedavi gören Kürşat Kıvanç Sever, umutların kesildiği anda kemik iliği veren ablası Elif Sude'nin yoğun bakımda elini tutmasıyla yaşam belirtisi gösterdi ve 3 gün sonra yoğun bakımdan çıktı.

Umudumuz İle İmanımız Aynı Çizgide Olmalı

Umudumuz imanımızla aynı çizgide yürümelidir. Zira biz Allah ile beraberiz. Mülk onundur, kanunlar onundur. Güveniyorsak ona güveniyoruz. Bunun için umutluyuz.

Suriyeliler Umutlu

Suriye'de 2011 yılında başlayan savaşın ardından Esed zulmü ve her gün üzerilerine yağan bombalar yüzünden hem vatanlarından hem de yakınlarından olan aileler, Türkiye'nin kendilerine sunduğu imkanlar sayesinde acılarını bir nebze de olsa unutup, hayata sarılıyor.

Marmara İlahiyat Öğrencileri Suriyeli Çocukların Yanında!

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hamle Kulübü üyeleri, Türk ve Suriyeli çocuklar arasında ensar ve muhacir kardeşliği oluşturmak adına "Umut Ağacı" projesini hayata geçiriyorlar.

En Büyük Hayalleri Bir Gün Kuşları Görmek

Antalya'da doğuştan görme engelli 6 yaşındaki ikizler, yetkililerin yardımıyla karanlık dünyalarının aydınlanmasını istiyor. İkizlerin en büyük hayali bir gün kuşları görmek.

Çocuklara Umut Dolu Bir Sayı

Bizim Bahçe, Aralık sayısında çocukları umut dolu bir yolculuğa çıkarıyor.

İslam Alemini Yıkmayı Hedefliyorlar

Mısırlı düşünür Prof. Dr. Zağlul en-Neccar, Türkiye'nin Müslümanların umudu olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin büyük komplolarla karşı karşıya kaldığını belirtti. 

Umre Hayalleri Gerçek Oluyor

Sivas'ta aynı kaderi paylaşan konuşma ve yürüme engelli iki kız kardeşin umreye gitme hayali, valilik ve belediyenin desteğiyle 26 Nisan'da gerçeğe dönüşecek.

İnsanlık Neye Muhtaç?

Kimileri saâdeti parayla, tüketmekle, dilediğince harcamakla elde edilir sanıyor lakin harcamak için kazanmak lâzım. Acımasızca kazanma isteğinin sonucu ise ortaya kazanmak ve harcamak fâsit dâiresi içinde paranın kölesi hâline gelmiş bir insan ortaya çıkıyor. Böyle bir insanın mutlu olması mümkün mü? Yüzakı Dergisi Ocak [2015] sayısında bu konuya geniş bir yer ayırıyor.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.