Suriyeli Yetimlerin Gönüllü Berberi

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde üniversite sınavlarına hazırlanan bir genç, derslerinden arta kalan zamanda Suriyeli yetimleri tıraş ediyor.

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde üniversite sınavlarına hazırlanan 18 yaşındaki Oğuz Pakin, derslerinden arta kalan zamanlarında Suriyeli yetim çocukları tıraş ediyor.

Pakin, yaptığı açıklamada küçük yaşlardan itibaren bir berberin yanında çıraklık yaptığını ve bu sayede meslek edindiğini söyledi.

Bir yandan da eğitimini sürdürdüğünü aktaran Pakin, iş olarak berberliği şu anda yapmasa da boş vakitlerinde çocukları ve mahalledeki yaşlıları tıraş ettiğini belirtti.

"YETİM ÇOCUKLARIN MUTLULUKLARI HER ŞEYE DEĞER"

Pakin, üniversite sınavlarına hazırlandığı için haftanın büyük bölümünü ders çalışarak geçirdiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Pazar günleri genelde boş oluyorum. O gün çevremdekileri tıraş ediyorum. Mahallemdeki komşularım berber olduğumu bildikleri için ihtiyaç duyduklarında beni çağırıyorlar. Ayrıca, Suriye'deki iç savaşta anne ve babalarını kaybetmiş çocukların barındığı yetimhanelere giderek de çocukları tıraş ediyorum. Onlarla bir arada olmak çok keyifli, çeşitli oyunlarla oynayarak eğleniyoruz. Yanımda getirdiğim şeker ve çikolataları da yetimlere ikram ediyorum. Çocukları sevindirmek oldukça keyif verici duygu."

Kimi zaman bir günde 20 çocuğu tıraş ettiğini bildiren Pakin, "Bunu büyük bir keyifle yapıyorum. Derslerin stresini de böyle atıyorum. Çocukları çok sevdiğim için elimden geldiğince bunu devam ettireceğim. Ailemin de bana çok desteği var. Yetim çocukların mutlulukları her şeye değer. Daha fazla çocuğa ulaşmak için zamanım oldukça onlarla bir arada olmayı sürdüreceğim." dedi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.