ümmet   (5178 içerik bulundu)

“Ümmetimin Fitnesi Maldır” Hadisi

Fitne ne demektir? “Şüphesiz her ümmetin bir fitnesi vardır. Ümmetimin fitnesi (imtihan vesilesi) de maldır” hadisini nasıl anlamalıyız?

Bu Ümmetin Hâli Ne Vakit Düzelir?

Bu ümmetin hâli ne vakit düzelir?” diye sorulduğunda, istiklâl şâiri Mehmed Âkif'in verdiği manidar cevap...

“Ey İman Edenler! Oruç, Sizden Önceki Ümmetlere Farz Kılındığı Gibi Size de Farz Kılındı” Ayeti

Orucun farz kılındığını bildiren ayet hangisidir? "Ey iman edenler! Oruç, sizden önceki ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korun

"İstemeyenler Dışında Ümmetimin Tamamı Cennete Girer" Hadisi

Kim cennete gitmek istemez ki? Belki hepimizin ilk duyduğunda şaşıracağı bir hadisi şerif. Peki hadisi şerifi nasıl anlamalı ve amel etmeliyiz?

"Sizden Önceki Ümmetleri Çok Soru Sormaları Helak Etti" Hadisi

"Herhangi bir konuyu size emredip yasaklamadığım sürece, siz de beni kendi halime bırakınız. Sizden önceki ümmetleri çok sual sormaları ve peygamberlerine

Ümmetin İçine Düştüğü Sefaletin Bir Sebebi

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Pakistan’ın Lahor kentinde, “Mevlana Celaleddin Rumi ve Dr. Muhammed İkbal Felsefesi” konulu konferansta, "Ümme

Ümmetin İmtihanı Nerede?

Müslümanları birbirine kırdırmak isteyeneler kimler? Bunu nasıl ve neden yapacaklar? Müslümanın kardeşlik anlayışı nasıl olmalıdır?

“Siz İnsanlar İçin Çıkarılmış En Hayırlı Ümmetsiniz. İyiliği Emreder, Kötülükten Men Edersiniz” Ayeti

“Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten men edersiniz” ayetini nasıl anlamalıyız?

“Ümmetimin Yönetimini Üstlenip De Onlara Zorluk Çıkaran Kimseye Sen De Zorluk Çıkar” Hadisi

Hadisi şerif kimlere hitap ediyor? Hangi grup insanlar için hem tehdit hem mükafat var? Hadisi nasıl anlamalıyız? Hadisten çıkarılacak dersler nelerdir?

Ümmetin Fesada Uğradığı Vakitte Sünneti Yaşayanların Sevabı

Ümmetin fesada uğradığı zamanlarda Peygamber Efendimizin (s.a.v) sünnetine riayet eden, hayatına tatbik edenlerin sevabı nedir? Allah (c.c) onları nasıl mükafat

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.