sabır   (2551 içerik bulundu)

Sosyal Medya Boşanmalara Sebep Oluyor

Toplum üzerinde çeşitli etkiler oluşturan, davranışları ve zihinleri manipüle etme kabiliyetine sahip olan sosyal medyanın, çiftlerin boşanmasına yol açmak gibi

Mü’minlerin Derdiyle Dertlenmek

Cuma Sohbetleri'nde bu hafta, Osman Nuri Topbaş Hocaefendi'nin "Mü'minlerin dertleriyle dertlenmeyen bizden değildir" hadis-i şerifini merkeze alarak

Bin Yıllık Hikmet Bu Kitapta

Kutadgu Bilig, Yusuf Has Hâcib tarafından 11. yüzyılda yazılmış, Türk dilinin, edebiyatının ve kültür tarihinin mühim kaynaklarından biridir. Karahanlılar’ın Hâ

Babası Esma’ya İkinci Mektubunu Yazdı

Mısır'da geçen yıl 3 Temmuz'da yaşanan askeri darbenin ardından 14 Ağustos günü Rabia katliamı sırasında öldürülen Esma Biltaci'nin babası Muhammed Biltaci, Akr

Bir Dava Adamının Yaşadığı Zor Günler

 İslâm dâvâsının yaşayan üstadlarından Kadir Mısıroğlu’nun mücâhide eşi, dâvâ arkadaşı, Aynur Mısıroğlu, Kadir Bey'in gençlik yıllarında verdiği İslam mücadeles

Îmanını Nasıl İspatlarsın?

Her iddiâ, ispata muhtaçtır; ispat ise delil ve şâhitlere... İnsanın Allâh’ın huzurundaki en büyük iddiâsı, O’na îmân ettiğini söylemesidir. Bu iddiânın ispatı,

“Verilen Lüks İftarlarda Menfi Bir Tesir Oluyor”

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Ramazan ayı münasebetiyle Ahmet Taşgetiren'in sorularını cevapladı. Sohbet kıvamında geçen mülakatta, Hocaefendi'nin çocukluğundak

O Kaleyi Haçlılara Teslim Etmedi

Tiryaki Hasan Paşa... Kanije müdafaasıyla meşhur mücahid Osmanlı kumandanı. Enderûn’da yetişti. Sultan Üçüncü Murad’ın şehzadeliğinde Manisa’ya gönderildi, onun

Medyanın Dini Yok!

“Türkiye’de Medyada Dinin Popüler Temsili” üzerinden “medya ve din” ilişkisini konuştuğumuz İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Me

Her Şeyi Akılla İzaha Kalkışanlara Karınca Hikayesi

Filibeli Ahmed Hilmiʼnin A‘mâk-ı Hayâl adlı eserinde, beşerî aklın kifâyetsizliğine dâir bir hikâye vardır. Hulâsaten naklettiğimiz bu hikâyede de, Râcî uzun bi

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.