kalbi selim   (10 içerik bulundu)

Kalbi Selim Sahiplerinin Özellikleri

Kalb-i selîm sahibi; dîninde cehâletten, kötü ahlâktan, mal ve evlâdın şerrinden sâlim ve pâk olarak huzûr-i ilâhîye gelen kişidir. Malını hayır yollarına sarf

Kalbini Dergâha Çeviren Üç Veli

Kalbi dergâha çevirmek nasıl olur? Salih Zeki Meriç, ‘kalplerini dergâha çeviren üç veli’yi yazdı.

Ebubekir Şibli (k.s.) Kimdir?

Ebubekir Şibli (k.s.) kimdir? Ebubekir Şibli (k.s.) hayatı, ilmi yönü, görüşleri ve hakkında kısaca bilinmesi gerekenler...

Tasavvuf Dersi

Tasavvufta mânevî tahsilin ilk dersi incitmemek, son dersi de incinmemektir.

Allah’a Ulaştıracak Tek Doğru Yol

Nübüvvetin son halkası, âlemlere rahmet olarak gönderilen Habibi Edibi Zi-Şan Efendimiz’in (s.a.v.) getirdiği şeriat, zaman ötesi, kıyamete kadar geçerli olacak

'her Görevlimiz 10 Genci Üzerine Zimmetlemeli'

İstanbul Müftüsü Yılmaz, "Başkanımız her görevlinin 10 gençle yakından ilgilenmesini istiyor. Son gelen yazıda da 'Her görevlimiz 10 genci kendi evladı gibi gör

Kalbe Gelen Meyil Şeytani mi Rahmani Mi, Nasıl Anlarız?

Bütün ameller öncelikle kalbe yani niyete dayanmaktadır. Amel de ancak imanla sağlamlaştırılır.

Kemaleddin Hocaefendi'nin Manevi Eğitim Yolculuğu

Kemaleddin Altıntaş Hocaefendi ile Altınoluk Dergisinde yapılan röportajın ikinci bölümünü sizlerle paylaşıyoruz.  Kemaleddin Hocaefendi manevi eğitim yolculuğu

Çok Yemenin Zararları ve Az Yemenin Faydaları

Eşrefoğlu Rûmi Hazretleri, bir şiirinde çok yiyenler ile az yiyenlerin kıyasını yapıyor. Çok yemenin kişiye zararlarını sıralayan Eşrefoğlu Rûmi Hazretleri, az

Müslümanların Onarım Mevsimi

Altınoluk Dergisi, bu ay [Haziran 2015] 352. sayısında "Ramazan bize ne vermeli?" sorusunun cevabının peşine düşerek, Ramazan iklimini soluklayacak bir sayıyla

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.